“Beni kadınların desteği ayakta tuttu”


Mersin’de erkek arkadaşının şiddetine uğrayan E.P. isimli bir kadın, yaşadığı travmatik süreçlerde kendisini ayakta tutan şeyin kadın dayanışması olduğunu söyledi. E.P. “Şiddete uğrayan çoğu kadın kendini yalnız ve çaresiz hissediyor ne yazık ki. Ben güçlü kadınlarla beraber kadın dayanışma ağının içinde olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Bu süreçte kadınların desteği beni ayakta tuttu ve güçlendirdi.” şeklinde konuştu.

Haber- Fatoş Sarıkaya

Mersin’de yaşayan E.P. geçen yıl Ağustos ayında o zamanlar birlikte olduğu erkeğin şiddetine maruz kaldı. Fail C.T kıskançlık bahanesiyle E.P.’yi beş saat boyunca evde alıkoyup darp etti. Saatlerce şiddete uğrayan E.P. olayı şöyle anlattı: “Kıskançlık bahanesi ile bana şiddet uyguladı ve evde yaklaşık 5 saat mücadele verdim ondan kurtulmak için. Emine Bulut gibi öldüreceğim seni dedi. Beni darp ederken küfür ve tehditler savuruyordu. Telefonuma ve evimin anahtarlarına el koydu. Yedek anahtarla kaçabildim. Apartman görevlisine sığındım ve ondan sonra karakola gidip şikayetçi oldum”

Darp edildikten sonraki süreçlerde de kadınlar için şiddet sürüyor

Yaşadıklarından sonra karakoldaki şikayet ve hastanede darp raporu almaya çalışma süreçlerinin zorluğuna da değinen E.P. bu süreçlerde oldukça yıprandığını dile getirdi. Telefonuna ve ev anahtarına el koyan erkeğin üstünün aranmadığını ve bu yöndeki talebinin dikkate alınmadığını belirten E.P. hastanede darp raporu almak için uzun kuyruklarda saatlerce beklemesinin de bir şiddet türü olduğunu vurguladı.

“İçine düştüğüm umutsuzluklara karşı kadınlarla birlikte direndim”

Kendisine şiddet uygulayan C.T. hakkında suç duyurusunda bulunan E.P. “Ben güçlü kadınlarla beraber kadın dayanışma ağının içinde olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Bu süreçte kadınların desteği beni ayakta tuttu ve güçlendirdi. Şiddete uğrayan çoğu kadın kendini yalnız ve çaresiz hissediyor ne yazık ki. Yetmiyor, “yanlış erkek tercihi” nedeniyle suçlanıyor. Her ay otuz kırk kadının erkekler tarafından katledildiği bir ülkede bu suçlamayı yapmanın art niyetlilikten başka bir şey olmadığını düşünüyorum. Erkek egemen bu yapının içinde doğru tercih yapmanın zorluğundan bahsedilse daha doğru olacaktır en azından. Böylece benim bireysel mücadelem aslında bu zihniyete karşı topluca verdiğimiz bir mücadelenin parçası haline geliyor. Bu nedenle yasal sürecin uzunluğuna, toplumsal baskıya, zaman zaman içine düştüğüm umutsuzluğa karşı hep direndim. Elbette kadınlarla beraber! ‘Kadın, kadının yurdudur’ sözü bu süreçte benim için çok daha anlamlı hale geldi.” dedi.
Davanın ilk duruşması Perşembe günü 14.10’da 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.

Paylaş

İlgili Yazılar