Mersin’de coşkulu Feminist Gece Yürüyüşü: Feminist isyanla yıkılacak o patriyarka!

Mersin’de kadınlar ve LGBTİ+’lar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Feminist Gece Yürüyüşü ile kutladı. “Uykularınız kaçsın! Feminist isyanla yıkılacak o patriyarka” diyen kadınlar erkek sistemin karşısında birbirlerini yaşatmaya ve birbirlerinin yurdu olmaya devam edeceklerini sokaklardan haykırdılar.

Haber- Fatoş Sarıkaya

Bu sene 7. düzenlenen Mersin Feminist Gece Yürüyüşü büyük bir coşku ile kutlandı. Beşiktaş meydanında bir araya gelen kadınlar ve LGBTİ+’lar Özgecan Aslan Meydanı’na kadar yürüyerek erkek egemen sisteme karşı isyanlarını hep bir ağızdan haykırdılar.

“Eve kapatılmayı kabul etmedik”

Yürüyüşün ardından meydanda yapılan açıklamayı Mersin Kadın Platformu’ndan Jini Güneş ve Ayşegül Göçmen okudu. Göçmen, pandeminin patriyarka şiddetini daha da arttırdığını belirterek,

şiddet ve krizlerin bin bir biçimine maruz kalan biz kadınlar, bu zor günlerde umutsuzluğa kapılmamak için feminist mücadelemizden ve dayanışmamızdan güç aldık. Geçtiğimiz 8 Mart’tan bu yana yaşadığımız COVİD-19 sürecinde evlere kapatılmayı ve kapatıldığımız evlerde şiddete, tacize ve yoksulluğa karşı isyanımızı bir kenara bırakmayı kabul etmedik. Pandemi boyunca kadın dayanışmasıyla birbirimizin çaresi olan bizler, yine birbirimizden güç almak için; emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz, hayatımız ve haklarımız bizimdir demek için; kadın dayanışmasını büyütmek için buradayız.” dedi.

“İstanbul Sözleşmesi Yaşatır demekten vazgeçmedik”

Geçen yıldan bu yana ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demekten vazgeçmediklerini ve sözleşmenin gereklerini yerine getirmeyen erkek-devlete ‘Suçlu sensin’ demekten geri durmadıklarını ifade eden Ayşegül Göçmen, Şiddet faili erkeklerin cezasız bırakıldığını, kadın katillerine verilmesi gereken cezaların, yaşamak için öz savunma  uygulamak zorunda kalan kadınlara verildiğini gören, birbirinden asla vazgeçmeyen kadınlarız! Cezasızlık politikalarınız biz kadınlara her an ölüm ve şiddet olarak geri dönerken bir kez daha diyoruz ki; eşit ve özgür bir yaşam kurana kadar kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Suçlu; cezasızlıkla erkekliği ödüllendiren polis, yargı ve iktidardır. Öz savunma bizim yaşam hakkımızdır. Erkek şiddetine karşı hayatını savunduğu için tutsak edilen kadın arkadaşlarımızın sesini sesimize katıyoruz. Çıplak aramaya maruz bırakılan, tacizin birçok şeklini yaşamış ve bunu ifşa etme cesaretini kendinde bulan ve bulamayan bütün kadınların da sesleri bugün burada, bizimle.” şeklinde konuştu.

“Heteropatriyarkaya karşı mücadele eden LGBTİ+larız, bir aradayız”

Açıklamanın devamını okuyan Jini Güneş ise LGBTİ+’lara yöneltilen devlet şiddetine karşı birlikte direndiklerini vurguladı. Erkek-devletin LGBTİ+ fobiyi ve kadın düşmanlığını büyüttüğünü söyleyen Güneş, “Devlet eliyle yok sayılmaya ve hedef gösterilmeye çalışılan, erkek devlet şiddetine maruz bırakılan ama tüm bunlara rağmen aşağıya bakmadan  “Alışın, buradayız, her yerdeyiz!” demekten bir an olsun vazgeçmeyen LGBTİ+’larız. Atanmış kimliklere karşı seçilmiş aşklarımızla, heteropatriyarkaya karşı mücadele eden LGBTİ+larız, bir aradayız. Hayatlarımızı birlikte savunmak, özgürlüğümüzü birlikte kazanmak için dayanışmamızı daha da büyüteceğiz. Çünkü biz nefretin hedefi olmadığımız, özgürce kendimiz olabildiğimiz bir dünyayı kazanacağız.” diye ifade etti.

“Özgürlüğümüz için her 8 Mart’ta alanlarda olacağız”

Özgürlüğü kazanmak ve hayatlarını savunmak için 8 Mart’ta ve her gün bir araya gelerek alanları, sokakları dolduracaklarını duyuran Güneş, konuşmasını şöyle sürdürdü: Her 8 Mart’ta olduğu gibi bu sene de emek sömürüsüne, işsizliğe, güvencesizliğe, erkek-devlet şiddetine, LGBTİ+fobiye, ırkçılığa, irade gaspına, adaletsizliğe karşı sokakları dolduruyoruz.Bu sene de hayatlarımızı kuşatan faşizme, patriyarkaya, erkek-devlet şiddetine, ekolojik yıkıma, kapitalizme, emek sömürüsüne ve saray rejmine karşı; isyanımızı, öfkemizi, mücadelemizi her yerde büyütüyoruz.

Bugün 8 Mart! Özgürlüklerimiz gözaltılarla, tutuklamalarla gasp edilirken, sırf hakkımız için çıktığımız sokaklarda eril devletin polisleri tarafından binlerce liralık cezalara direnirken barışta ısrar etmekten ve haklarımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bizi kuşatan tüm baskılara, bizi ayıran tüm sınırlara inat birbirimizden güç alıyoruz.

Kadınlardan itaat bekleyen, yoksulluk kaderdir diyen düzeni kabul etmiyoruz!

Bütçe yandaşa ve savaşa giderken susup oturmayacağız.

Erkeklerden, patronlardan ve devletten alacaklıyız!

Parayı ve gücü erkekler elinde tutacak, ama yoksulluğu ve şiddeti kadınlar idare edecek öyle mi?

Yok öyle yağma!

Sosyal yardım yetmez!

Nitelikli sosyal politika hakkımız!

Kürtaj hakkımız.

Kadın sığınma evleri hakkımız.

Nafaka hakkımız.

Haklarımızdan vazgeçmiyoruz!

Latin Amerika’dan Avrupa’ya, Güney Asya’dan Ortadoğu’ya dünyanın dört bir yanında kadınlar olarak isyanımız pandemiye rağmen devam ediyor. Tüm dünyadan direnen kadınların mücadelesine sahip çıkarak özgürlük talebimizi biz de Mersin’den yükseltiyoruz.

Yaşamımızı, kampüsümüzü, kentlerimizi bizler yöneteceğiz. Bizi kuşatan tüm baskılara, bizi ayıran tüm sınırlara inat birbirimizden güç alıyoruz.  Atanmış hayatlar ve patriyarkaya karşı aşağı bakmadan, yan yana, yaşasın feminist mücadelemiz.

Paylaş

İlgili Yazılar