Ne maske ne de fiziki mesafe… Kadınların kız kardeşlik bağı her zamankinden daha güçlü

Mersin’de kadınlar “Evlerden sokaklara taşıyoruz, yaşamı savunuyoruz” diyerek alanlara inip erkek şiddetine karşı isyanlarını haykırdılar. Kadınlar, kendilerine reva görülen dört duvarı kabul etmediklerini söyleyerek “Ne taktığımız maskeler ne de aramıza giren fiziksel mesafeler kız kardeşlik bağlarımızı zayıflatamayacak. Her yıl olduğu gibi bu 25 Kasım’da da el ele olamasak da yan yanayız. Erkek şiddetine ve patriyarkal düzene karşı birbirimizden aldığımız güçle dayanışmayı yükseltecek, eşit ve özgür bir hayatı kuracağız.” şeklinde konuştular.

Mersin Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü sebebiyle Forum durağı yanındaki alanda eylem gerçekleştirdi. Fiziki mesafe kuralına dikkat edilerek gerçekleştirilen eylemde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele gününün anlamı anlatıldı ve her geçen gün kadına yönelik şiddetin arttığına, cezasızlıklara, iktidarın kadın düşmanı söylem ve uygulamalarına değinildi. Eylemde yere konulan ayakkabılara öldürülen kadınların isminin yazdığı kağıtlar konularak, erkek şiddeti ile ölmüş kadınlar anıldı.

“PANDEMİ İLE KADINLARA YENİ SORUMLULUKLAR YÜKLENDİ”

Eylemde konuşan Mersin Kadın Platformu üyesi Fatoş Sarıkaya, pandemi sürecinde kadınların bir yandan da erkek şiddeti ve derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele ettiğini belirtti. Kadınların ev içi görevlerine kreşlerin, okulların kapanması ile birlikte EBA’ya bağlanma, eğitimin evde tamamlanması, internete erişimin düşünülmesi gibi yeni yeni sorumluluklar eklendiğini söyleyen Sarıkaya, “Af yasası ile faillerin kadınların hanelerine gönderilmesi, şiddet önleme mekanizmalarına ulaşmamızdaki güçlükler ve İstanbul Sözleşmesi’ne saldırılarla birlikte kapandığımız evler adeta suç mahalline dönüşüyor. Kendi evimizde en yakınımızdaki erkekler tarafından şiddete uğruyor, öldürülüyoruz. Tüm dünyada bu yıl milyonlarca kadın şiddete maruz kaldı. Covid-19’un en ağır etkilerinden birisi erkek şiddetinin artması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesi oldu. 6284’ün uygulanmaması, kadınların karakollardan geri gönderilmesi ve şiddet failleri erkeklerin cezalandırılmamasının sonucunu en ağır biçimde yaşıyoruz” dedi.

ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ SORULDU

Platform adına açıklama yapan Nur Aytemur ise şiddet faili erkeklerin devlet tarafından korunduğunu vurgulayarak “17 yaşındaki İpek Er’e cinsel saldırıda bulunarak ölümüne neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan tüm delillere rağmen tutuklanmıyor. AKP’li milletvekili Şirin Ünal’ın evinde ölü bulunan Nadira Kadirova’ın şüpheli ölümünün üstü cinayet diyerek kapatılıyor. Ümit Can Uygun hala sokakta! Dersimde üniversite öğrencisi olan Gülistan Doku 326 gündür kayıp, tek şüpheli üvey babası polis olan ZEYNEL Abarakov tutuklanmıyor. Mersinde üniversite öğrencisi Feray Şahin’i öldüren Burak Aykul sadece 1,5 yıl tutuklu kalıp, şu anda aramızda geziyor. Ve maalesef daha pek çok şüpheli ölüm ve cezasızlık var. AKP adeta bir suç örgütü gibi karşımızda duruyor.” şeklinde konuştu.

“KADINLARA KESİLEN PARA CEZALARI EKONOMİK ŞİDDETTİR”

Mersin’de İstanbul Sözleşmesi ve katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin için yapılan eylemlerde 18 kadına 70 bine yaklaşan miktarda para cezası kesilmişti. Bu cezaların ekonomik şiddet olduğunu ifade eden Aytemur konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Bu cezaların, bu yasakların boşuna olduğunu, kadınların sokaklardan vazgeçmeyeceğini o gün söyledik, bugün de buradayız, sokaklardayız. Devletin kasasını kadınların parası ile doldurmalarına da izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar yasal sürecin de peşindeyiz. Hayatlarımızdan, birbirimizden ve sokaklardan vazgeçmeyeceğiz. Biz kadınlar tüm bu şiddet, cezasızlık ve devlet politikası haline getirilen kadının emeği, bedeni ve hayatı üzerine kurulan tahakküme karşı olağanüstü koşullar da dahil olmak üzere susmadık, susmayacağız da! Her zaman olduğu gibi yan yana ve birbirimiz için mücadelemize devam edeceğiz.”

Açıklamadan sonra serbest kürsü etkinliği yapılarak erkek-devlet şiddeti ve dayanışma ruhundan bahsedildi. 25 Kasım programı serbest kürsü etkinliğinden sonra sona erdi.

Paylaş

İlgili Yazılar