Yerel yönetimler, ‘Kadın sığınma evleri açılsın’ kampanyası için bir araya geliyor

Mersin’de faaliyet gösteren Günebakan Kadın Derneği’nin başlatmış olduğu  ‘Yasalar Uygulansın Kadın Danışma Merkezleri ve Kadın Sığınma Evleri Açılsın’ kampanyasının çalıştayı başlıyor. Online olarak düzenlenecek olan çalıştaya Büyükşehir, Akdeniz, Mezitli, Toroslar, Yenişehir Belediyeleri ilgili birim sorumluları, Mersin’de Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışan STK temsilcileri ve konuk belediyeler katılım sağlayacak.

Haber- Fatoş Sarıkaya

Günebakan Kadın Derneği’nin 10 aydır yürüttüğü, kadın danışma merkezleri ve kadın sığınma evlerinin açılmasını, açılmış ve açılacak olan merkezlerin kadına yönelik şiddetin önlenmesi, kadınların güçlendirilmesini hedefleyen ‘’Yasalar Uygulansın Kadın Danışma Merkezleri ve Kadın Sığınma Evleri açılsın’’ projesi kapsamında belediyeler ve STK’lar bir araya geliyor.

Çalıştay yarın başlıyor

Mersin’de Büyükşehir Belediyesi ve Tarsus Belediyesine ait birer sığınma evi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı iki sığınma evi bulunuyor. Nüfusu 100 bini geçen 8 belediye bulunmasına rağmen sadece iki belediyenin sığınma evi bulunuyor. Yaklaşık yarısı kadın olan 2 milyon nüfuslu Mersin ili için sığınma evleri toplamda en az 135 yatak kapasiteli olmalıyken var olanlar toplamda 77 yatak kapasiteli. Büyükşehir Belediyesinin iki, Toroslar ve Mezitli Belediyelerinin birer danışma merkezi bulunuyor. Bu ihtiyaç doğrultusunda hazırlanan kampanyanın çalıştayı 28 Mayıs Cuma günü online olarak gerçekleştirilecek.

“Kadınların sığınağa ihtiyaç duymadığı bir dünya istiyoruz”

Günebakan Kadın Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada; bu kampanya ile kadın danışma merkezleri ve kadın sığınma evlerinin açılmasını, açılmış ve açılacak olan merkezlerin kadına yönelik şiddetin önlenmesi, kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadelede daha etkili olmasının yol ve yöntemlerinin açığa çıkarılmasının hedeflendiği belirtiliyor.

“Biz kadınlar şiddetin olmadığı, sığınaklara ihtiyacın kalmadığı bir dünya istiyoruz. Bunun yolu eşitlikçi bir dünya kurmaktan geçiyor.”  denilen metinde şu ifadelere de yer verildi:

Bu kampanya ile belediyeler ve STK’lar arasında iletişimin gelişmesi, sığınma evleri, danışma merkezleri ve bağlı hizmetlerinin geliştirilmesinde sürdürülebilir iş birliği hedefleniyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu’na yaptığı sunumda 2014 yılından bu yana şiddet araştırması yapılmadığını ve kendisinin de artış nedenlerini merak ettiğini ifade etmiştir. Kadına yönelik şiddet ile ilgili araştırmaları öncelikle yapması gereken kurumun bu alanda bir araştırma, veri toplama yapmadığını görüyoruz. Bu proje için kadına yönelik şiddetle ilgili Mersin’in analiz ve raporlama çalışması yaparken kurum ve kuruluşların cinsiyete dayalı veri çalışmasını ya hiç yapmadıklarını ya da çok yetersiz yaptıklarını gördük. O yüzden birçok veriye ulaşamadık, ilçelere göre bir şiddet haritası çıkaramadık.

Yerel yönetimler demokrasinin temel kurumlarındandır,  Ülke düzeyinde sağlıklı bir demokrasiye erişmek için,  yerellerde katılımcılık, eşitlik, haklara erişim önemsenmelidir.

Ülke genelinde ve de yerel yönetim birimlerinin birçoğunda “eşitliği hedefleyen” çalışma birimleri bulunmamaktadır. Kadına yönelik hizmetler genellikle toplum hizmetleri veya aile hizmetleri içerisinde yer almaktadır. Bu durum kadınların güçlenmesi için gereken temel ihtiyaçlara ve eşitliğe yönelen hizmetlerden ziyade toplumun kadına yüklediği geleneksel sorumluluklara göre hizmet üretilmesine sebep olmaktadır. Herkese eşit yerel kamu hizmeti ‘’ anlayışı sonuçta eşitlik sağlamamaktadır. Yerel hizmetlerin sunumunda kadınların gereksinimleri dikkate alınmalıdır.

Bir başka gerçeğimiz ise şiddete uğrama olasılığı çok yüksek olan  LGBTİ+ vatandaşları şiddetten  koruyan hizmetlerin, destek alabilecekleri oluşumların hem  merkezi hem de yerel yönetimler düzeyinde yok denecek kadar az olduğudur. Bunu sağlamak için her kesimin sorunları görülerek koruyucu önleyici hizmetlerin hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Mersin’de yaşayan biz kadınların can güvenliğimizle, şiddetten korunarak eşitliğe giden yolda hem STK lar arasındaki hem de belediyeler ve STK’lar arasındaki iletişim ve iş birliğinin gelişmesini hedefledik. Birbirini destekleyen yerden söz üretebilmenin isabetli ve etkili adımların atılmasına katkısı olacağına inanıyoruz. Biz STK’lar bu kentte şiddeti ve sorunları daha yakın yerden gören hatta içinde olan ve sorunları yaşayanlarız. Belediyeler ise sorun çözmekle yükümlü ve güçlü kurumlardır. Cinsiyet temelli şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması hiçbir kurumun tek başına çözebileceği bir sorun değildir. Kültürel dönüşümü de gerektiren bu sorun için tüm özel, resmî kurumlar ve sivil toplum örgütleri olarak iş birliği içinde çalışmak durumunda olduğumuz gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Yapmayı planladığımız çalıştayda; Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve şiddet ilişkisini koparmadan planlanan hizmetlerin, kadınların beklediği hizmetler ve yöntemlerle buluşmasının olanakları ve imkânlarını araştırmayı ve bu süreçte başta cinsiyet ayrımcılığı olmak üzere tüm ayrımcılıklardan arınmış, çoğulcu demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü geliştiren, hemşerilik hukukuna ve ortak yaşam bilincine hizmet eden ufka daha çok yaklaşmayı diliyoruz.

Paylaş

İlgili Yazılar