EMEP’li kadınlardan krize karşı birlik mesajı

EMEP’li kadınlar ülkede yaşanan ekonomik kriz ve derin yoksulluğa karşı basın açıklaması yaparak birlikte mücadele etmenin önemine vurgu yaptı.

Emek Partisi Mersin İl Örgütü üyesi kadınlar “Eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşamı birlikte kazanacağız. Kadınlar kazanacak” başlığıyla il binalarında basın açıklaması düzenlendi. “Krize, şiddete, eşitsizliğe karşı gücümüz birliğimizdir” pankartı asılan açıklamada ekonomik krizin yarattığı koşullardan en çok kadın ve çocukların etkilendiğini dile getiren EMEP İl Yönetim Kurulu Üyesi Derman Tarancı, “Ekonomik krizle birleşen pandemi koşullarının emekçiler üzerindeki yıkıcı etkisi artarak sürüyor. Artan yoksulluk bir avuç sermayedarın dışında kalan tüm halk kesimlerinin çalışma ve yaşam koşullarını her gün ağırlaştırıyor, kadınlar ve çocuklar bu sonuçları çok daha ağır yaşıyor.” dedi.

“Yoksulluk kadına şiddeti tırmandırıyor”

Derman Tarancı; yoksulluğun, işsizliğin, güvencesizliğin, gelecek kaygısının toplumsal şiddeti arttığı gibi kadına yönelik şiddeti de vahşileştirdiğini söyleyerek, “Kadınlar hakları ve hayatları arasına sıkıştırılmak isteniyor. Siyasal alanda da iktidarın baskılarının, yasakların arttığı, kutuplaşma siyasetinin toplumsal ilişkileri derinden zedelediği, kadınların kazanılmış haklarının tek adam yönetiminin ihtiyaçlarına göre gasp edildiği bir dönemdeyiz. İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, nafaka hakkı dahil pek çok hakkın yok edilmesinin hedeflenmesi, çocuk evlilikleri teşvik ve meşrulaştırma politikaları kadınların içinde bulunduğu cendereyi daha da sıkıştırıyor.” ifadelerini kullandı.

“Kadına yönelik şiddetin acilen önlenmesi gerekiyor”

“Kadına yönelik şiddet münferit değil politiktir” diyen Tarancı, şiddete karşı mücadelede sığınaklardan başvuru merkezlerine kadar yerel yönetimleri de kapsayan pek çok idari düzenleme şart olduğunu belirtti. Yasalarda yer alan cezaların uygulanması için kadınların ayrıca mücadele ettiğini ancak bu durumun artık değişmesi gerektiğinin altını çizen Tarancı, “Şiddeti, nefret suçlarını teşvik eden her eylem ve söylemin suç sayılacağı hukuk sistemi oluşturulmalı. Salgın koşullarında daha da artan kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için gerekli önlemlerin hızla alınması ve yasal düzenlemelerin yapılması, cinsel yönelim ayrımcılığına, nefret söylemine ve baskılara son verilmesi gerekiyor. Toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması, salgın koşullarında ağırlaşan çocuk ve yaşlı bakımının kadınların sırtında bir yük olmaktan çıkarılması için somut adımlar atılması, semtlerde ve işyerlerinde ücretsiz, nitelikli ve yaygın çocuk bakım yuvaları, kreşler açılması, yaşlılar için ücretsiz bakımevlerinin yaygınlaştırılması, işyerlerinde ayrıca emzirme odaları ve annelerin süt izni hakkından taviz verilmemesi acil taleplerimiz.” şeklinde konuştu.

“Mücadele ederek kazanacağız”

Halk için, halkın ihtiyaçlarına göre şekillenecek ekonomi politikaları ve bütçeyle, hak ve özgürlüklerin güvenceye alındığı demokratik bir siyasal rejimi kazanmanın yolunun mücadeleden geçtiğini vurgulayan Derman Tarancı, bu mücadelede kadınların en önemli özne olduğunu belirterek şu sözleri kullandı: Bu mücadele ortaklığında yer alabilecek siyasi partiler, emek ve meslek örgütleri, inanç grupları, kadın hareketi, gençlik inisiyatifleri, platformları, üretici köylüler, çevre hareketi gibi mücadele dinamiklerinin merkezinde olacağı bir halk ittifakı ve ortaklaşılan taleplerle beslenecek mücadele platformuyla kazanıma gidecek yolun önü açılabilir.

Milyarderlerin bizim emeğimizle elde ettiği serveti kalıcı servet vergisi ve gelir vergileriyle vergilendirilsin. Bütçe rant peşinde devletin hazinesine çöreklenen bir avuç sermayedar için değil, halk için, kadınlar için, çocuklar için kullanılabilir. Bu bir “tercih” meselesi. Cumhur ittifakı da Millet İttifakı da tercihini bundan yana kullanmıyor, kullanmayacak. Bu ancak halkın söz ve irade sahibi olduğu halk ittifakının gücüyle mümkün olabilir!

Paylaş

İlgili Yazılar