Siyasal İslam’ın yarattığı şartlar doğum kontrol haplarına ulaşmayı zorlaştırdı

Doğum kontrol yöntemlerine ve HPV aşısına erişmekte zorluk yaşayan kadınların sayısı giderek artıyor. Genç bir kadın olarak doğum kontrol hapını almakta güçlük çektiğini ifade eden Mina Poyraz “Çalıştığım parayla ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum ama tabi ki hiçbir öğrenci ya da hiçbir genç kadın bu tarz baskılar altında ilaçlarını kullanmak zorunda değil. Devletin bunu ücretsiz vermesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Haber- Dilan Şimşek

Yeni yıldan hemen önce ilaçlara gelen büyük zamla birlikte kadınların uygun doğum kontrol yöntemlerine erişmekte yaşadığı sıkıntı günden güne büyüyor. 2024 yılı için uygun görülen Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) burs ve kredi bedeli yalnızca 2 bin TL. Bir öğrencinin Türkiye koşullarında aylık beslenme ihtiyacını bile karşılayamayacağı bu ücretle bir de sağlık giderlerine bütçe ayırması gerekiyor.

“DOĞUM KONTROL HAPI SADECE DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ DEĞİL”          

KYK ile ihtiyaçlarını karşılamayan öğrencilerinden biri de Marmara Üniversitesi’nde eğitim gören Mina Poyraz. Poyraz, İstanbul’da geçinebilmek için hem çalıştığını hem okuduğunu belirterek konuya ilişkin düşüncelerini şu şekilde ifade etti:

“Devletin verdiği KYK bursu hem sağlık hem de kişisel ihtiyaçlarıma yetmediği için aynı zamanda çalışmak zorundayım. Hem okuyorum, hem çalışıyorum. Çalıştığım parayla ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum ama tabi ki hiçbir öğrenci yada hiçbir genç kadın bu tarz baskı altında ilaçlarını kullanmak zorunda değil. Devletin bunu ücretsiz vermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü doğum kontrol hapı sadece bir kontrol yöntemi değil, aynı zamanda polikistik over gibi çeşitli rahim ağzı hastalıkları ve yumurtalık hastalıkları için de düzenleyici olarak kullanılan bir hap. Bu açıdan düşünürsek sadece cinsel hayatı olan kadınlar için değil, aynı zamanda cinsel hayatı olmayan genç kızlar da doğum kontrol hapı kullanıyor ve bu yüzden bu konuda devletin artık bir destek vermesi gerektiğini düşünüyorum.”

GERİCİLEŞME, DİNCİLEŞME, SİYASAL İSLAM…

Poyraz, doğum kontrol haplarını satın alırken yaşadığı sorunların sadece maddi sorunlar olmadığının altını çizerek, “Aslında doğum kontrol hapı kullanımı çok yanlış biliniyor ve anlatılıyor. Gericileşme, dincileşme siyasal İslam’ın getirdiği sonuçlar dolayısıyla doğum kontrol hapına ulaşmaya çalışırken zorlanıyoruz. Aslında ilaçları alırken de uğradığımız belli muameleler var. Eczacıların çeşitli bakışları ya da insanların elimizde bu ilacı gördüğünde maruz bıraktığı bakışlar gibi sadece maddi anlamda değil, manevi anlamda da toplumsal baskıya maruz kalıyoruz” dedi.

“CİNSELLİK UTANILACAK BİR DURUM DEĞİLDİR”

15 yaşından beri aktif olarak doğum kontrol hapı kullandığını ve polikistik over sendromu hastası olduğunu söyleyen Mina Poyraz; sadece cinsel anlamda korunmak için değil, aynı zamanda regl döneminin düzenliliği için bu yöntemi kullanması gerektiğini aktararak, “Ortaokuldan itibaren verilen cinsellik konusuyla ilgili bilgilendirme ve eğitim erkeklere verilmiyor ya da erkeklerin girdiği cinsellikle ilgili derslere kadınlar dahil edilmiyor. Bunlar ayıp, konuşulmaması gereken, tabu olarak görülen konular. O yüzden bunları aslında toplum içinde kadınlar ve erkekler birbirleriyle rahat bir şekilde konuşabilmeli. Çünkü bilinçlenmemiz gerekiyor. Yani cinsellik utanılacak, ayıplanacak bir durum değildir ama biz bu farkındalığı yaratamadığımız için hâlâ doğum kontrol hapını saklamak zorunda kalan kadınların yaşadıkları şeyleri konuşmak durumunda kalıyoruz. Maalesef ki bu konuda çok geride kalmış bir ülkedeyiz. Avrupa ülkelerinde doğum kontrol hapına, sağlık ocaklarında ya da aile hekimlerinden ücretsiz bir şekilde alabilen kadınlar varken biz dünyanın Avrupa’ya en yakın kısımda olan bir ülke olarak doğum kontrol hapını gizli saklı biçimde belki de çok büyük paralar vererek almak durumunda kalıyoruz” diye belirtti.

“KAZANDIĞIM PARA BU AŞIYI OLMAMA ENGEL”

Rahmin ağzı kanserinin büyük oranda önleyicisi olan HPV aşısını Türkiye’de devlet karşılamıyor. Fahiş ücretlerle yapılan aşıya üniversiteli kadınlar erişemiyor ve rahim ağzı kanseri ile her an karşı karşıya kalma riski bulunuyor. Bu aşıya erişemeyen kadınlardan biri olan Mina Poyraz, durumunu şöyle anlattı:

“HPV aşısına erişemiyorum. 3 doz olunması gereken bir aşı ve her bir dozu neredeyse 2 bin liradan fazla. Hatta gelen bu asgari ücret zammıyla birlikte tabii ki onlar da zamlanacaktır. Ben bu aşıya erişim sağlayamayan bir bireyim. Erişim sağlamam gerekiyor çünkü hem polikistik over hastasıyım hem de aktif bir şekilde cinsel hayatı olan bir kadınım. Elbette ki yaşam koşullarım, kazandığım para bu aşıyı olmama engel.”

 

Paylaş

İlgili Yazılar