Mersin’de çevrimiçi bir markette motokurye olarak çalışan Büşra Türker Aydemir, bu işi yapmak istediğinde çevresinden cinsiyetçi eleştiriler aldığını belirterek “Sürekli kadın işi yapmam gerektiğine dair yorumlar aldım ancak kadın veya erkek işi diye bir şey yok. Yaptığımız işlerin biyolojik cinsiyetimizle bir ilgisi yok, bunlar tamamen kalıp yargılar. Herkes her işi yapabilir” dedi.
Haber/ Fatoş Sarıkaya
Hayatın birçok alanında olduğu gibi iş hayatında da kadınlar cinsiyete dayalı mesleki ayrımcılığa maruz kalıyor. Toplumsal cinsiyet kalıplarının kadın ve erkeklere farklı görevler yüklemesi sebebiyle meslekler bile cinsiyetleştirilmiş durumda. Her ne kadar son yıllarda bu konuda farkındalık ve bilinçlenme oluşsa da hala bu kalıplaşmış cinsiyet yargıları varlığını sürdürüyor.
Mersin’de motokurye olarak çalışan Büşra Türker Aydemir de bu tür kalıplara maruz kalmış olmasına rağmen yapmak istediği işin peşinden gitmeyi seçmiş bir kadın. 3 yıldır motokuryelik yapan Aydemir, her türlü zorluğa rağmen bu işi yaptığı için mutlu olduğunu söylüyor.
‘Kadın mesleği yok mu’ eleştirilerine kulak asmadı
16 yaşında motor sürmeyi öğrenen ve 5 yıldır da aktif olarak motor süren 21 yaşındaki Aydemir, bu tutkusunu mesleğe dönüştürmüş durumda. Kendisi gibi motokurye olan eşinin başlarda bu fikre sıcak bakmadığını söyleyen Büşra, “Eşim ‘kadın mesleği yok mu, yapabileceğin başka bir işi yok mu’ dedi. Arkadaş çevrem tarafından da ‘Bu kadın işi değil, masa başı işi yapsana, ne işin var motorun üzerinde. Bir kızın var ve hayatın iki tekere bağlı’ şeklinde kalıpsal eleştiriler aldım. Ama her zaman kendi tercihlerimin, kararlarımın arkasında durdum ve bu mesleği yapmakta ısrarcı oldum.” diyerek eleştirilere değil kendi isteklerinin sesine kulak verdiğini belirtiyor.
Çalıştığı yerde motorlu kuryeler arasında tek kadın olan Büşra, iş arkadaşları tarafından herhangi bir cinsiyetçiliğe maruz kalmadığını ve müşterilerden çok olumlu tepkiler aldığını sözlerine ekliyor.
Kendine ait bir cüzdan…
Uzun ve yorucu çalışma saatlerine rağmen sevdiği işi yapmaktan dolayı mutlu olduğu ifade eden Büşra, “Şuan ki ekonomik kriz koşullarında, hayat pahalılığı karşısında çok zorlanıyoruz. Çocuklu aile olmanın ekstra zorlukları var. Çalışma saatlerimiz çok uzun olduğu için bazen kızımı göremiyorum bile. Ya kızımla kalıp ona iyi imkanlar sağlayamayacağım ya da ondan bir süre uzak kalıp iyi bir yaşam sunacağım diyerek bu kararı aldım. Birçok sıkıntıları olsa da güzel bir meslek, ben işimi seviyorum.” diyor.
Son olarak kadınların ayakları üzerinde durup kendi paralarını kazanmalarının önemine vurgu yapan Büşra şunları söylüyor: “Şuan çalışmıyor olsaydım ekonomik özgürlüğüm olmayacaktı. Her kadın ayakları üzerinde durmalı, toplumsal olarak bu fırsatlar yaratılmalı. Kendi paranı kazanıp, dilediğin gibi harcamanın özgür hissettiren bir tarafı var. Bu işi yapmak isteyen tüm kadınlara tavsiye ediyorum. Hiçbir kadın bir erkeğin bağımlılığı altında kalmamalı kendine ait parasının olması önemli.”
