Kadınlar erkek şiddetine karşı bir arada

Kadından Haber- Mersin’de kadınlar 25 Kasım öncesi “Şiddet ve nefret karşısında birlikteyiz, güçlüyüz” demek için bir araya geldi. Mersin Kadın Platformu’nun düzenlediği etkinlikte kadınların ve LGBTİQ+ların erkek şiddetine, tacize, tecavüze, güvencesiz çalışmaya, savaşa, gericiliğe karşı mücadeleye devam ettiğine dikkat çekildi.

Fatoş Sarıkaya

Mersin Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü öncesinde Özgür Çocuk Parkında etkinlik düzenledi. “Şiddete, emek sömürüsüne, erkek egemenliğine karşı isyandayız. Özgürlüğümüz için alanlardayız” pankartın açıldığı etkinlikte katledilen kadınların fotoğrafı ve kadın mücadelesine vurgu yapan dövizler taşındı.

Trans cinayetlerine ve nefrete tepki

Mersin Kadın Platformu adına açıklamayı yapan Ayşenur Önal, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma gününde erkek ve devlet şiddeti karşısında isyan ve öz savunmayla durduklarını söyledi. Önal,”Heteronormatif düzen içinde kendinden olmayanı dışlayan, patriyarka ile kıskaç altına almak isteyen, ayrımcılığı hayatın her alanında gösteren, aynı zamanda erkek devlet şiddetinin failleri olanlar nefretle suçlarını işlemeye ve korunmaya devam ediyor. Şiddet ve nefret karşısında katledilen her trans için buradayız. Rita’dan, Dilek İnce’ye, Hande Kader’e Çağla Joker’e. Erkek egemen iktidarın kendi kalıpları dışındaki herkese, her kimliğe karşı nefreti meşrulaştırması, kadınlara ve LGBTİQ+’lara yönelik şiddeti her geçen gün tırmandırıyor. Ülkemizde her geçen gün şiddet olayları artarken, şiddeti önleyici uygulamaları artırmak yerine iktidarı sadece kendi çıkarları için kullanan AKP; kadın düşmanı, ayrımcı, homofobik ve transfobik politikalarına bir yenisini ekliyor. Halkın ona itaat etmeyen her kesimini düşman gören, kendi bekası için tüm halkı yoksullukla, işsizlikle, emek sömürüsü ile baş başa bırakan iktidar, ataerkinin tüm yakıcılığının kadınlar ve LGBTİQ+lar üzerinde baskı aracı olmasını teşvik ediyor.” diye konuştu.

Bugünün aynı zamanda 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olduğunu da hatırlatan Ayşenur Önal, “Çocukların haklarını konuşmamız gereken bugünde daha 2,5 yaşında olan ve 10 gündür kayıp olan Müslüme’nin ise önceki gün yaşamını yitirdiği öğrendik. Bu ülkede okulda olması gereken çocuklar fabrikalarda, sokaklarda, güvencesiz yaşam alanlarında ölüyor. Narenciye paketleme tesisinde çalışmak zorunda kalan 13 yaşındaki sığınmacı çocuk Ula Kerem, göz göre göre iş cinayetinde öldürüldü. İstismara uğrayan çocuklara rıza soruluyor. Yoksullukla, istismarla, sömürüyle yüz yüze kalan çocuklar hayatlarının başında bu iktidarın ve düşmanca politikalarının faturası ile karşılaşıyor.” dedi.

“İstanbul Sözleşmesi biziz”

Kadınlar olarak her bir kazanım için mücadele etmeye devam edeceklerini ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini ifade eden Önal, şunları söyledi:

Her bir kadının, LGBTİQ+nın, çocuğun yani her birimizin hakları, kazanımları için en güçlü sesimiz ve isyanımızla bir arada durmaya devam edeceğiz. Sokaklarda, meydanlarda, alanlarda, kampüslerde olmaya, mücadelemizle var olmaya devam edeceğiz. Biz kalacağız, siz gideceksiniz. Karşımıza çıkan tüm şiddet biçimlerine karşı Mirabel Kardeşlerin şiarıyla, isyanıyla duruyoruz. En temel güvencelerimizden olan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyerek duruyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden bahsetmekten bizleri men edebileceğini düşünen 12. Cumhurbaşkanı karşısında İstanbul Sözleşmesi biziz diyerek duruyoruz. Yükselttiğimiz her an söylemeye devam edeceğiz; Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz! Yaşasın feminist mücadelemiz

Etkinlik, sanatçı Yeliz Adıgüzel’in söylediği şarkılarla sona erdi.

Paylaş

İlgili Yazılar