Kadınlar aldıkları cezalardan sergi yaptı: Rekora doğru koşuyoruz

Kadınlar aldıkları cezalardan sergi yaptı: Rekora doğru koşuyoruz

Mersin Kadın Platformu, yaptıkları 3 eylemden dolayı yaklaşık 100 bine varan para cezası karar tutanaklarını Özgecan Aslan Meydanında sergiledi. Kadınlar “Paramızla eylem yapıp, rekora koşuyoruz” ironisi yaparak cezalara tepki gösterdi.

Haber- Fatoş Sarıkaya

İstanbul Sözleşmesi için haftanın her Çarşamba günü, 16.00-18.00 saatleri arasında Özgecan Aslan Meydanında nöbet eylem yapan Mersin Kadın Platformu, aldıkları idari para ceza belgelerini meydanda asarak sergiledi. Geçen sene İstanbul Sözleşmesi ve Pınar Gültekin’in katledilmesine ilişkin yaptıkları eylemlerden dolayı platformdan 25 kadına yaklaşık 70 bine yakın para cezası gelmişti. Son olarak 20 Mart Cumartesi günü de İstanbul Sözleşmesi’nin tek taraflı feshedilmesi üzerine tepkilerini yürüyüş yaparak dile getirmek isteyen kadınlardan 6’sına 20 bin 814 lira para cezası uygulandı. Kadınlar, idari para cezalarına ilişkin Mersin Sulh Ceza Hakimliğine itirazlarda bulundular.

“Mersin’de kadınlara para cezası kesmek rutin hale geldi”

İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldığı için ceza alan kadınlardan biri olan Gülşah Şahin, artık herhangi bir eylemi gerçekleştirmeden önce para cezalarının geleceğini tahmin ettiklerini, bunun belli bir rutin haline geldiğini söyledi. Şahin, cezalara ilişkin şunları dile getirdi: Barikatı zorladığımız zaman güvenlik şube müdürünün “İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı yaptığımız yürüyüşte polisin sözlü şiddetine ve fiziksel engellemesine maruz bırakıldık. Barikatı zorladığımız zaman güvenlik şube müdürünün “Bunları tespit edin, hepsine idari ceza keseceğiz” diye emir verdiğini duydum. Biz daha eylemi gerçekleştirmeden önce para cezalarının geleceğini biliyorduk çünkü bu artık rutin haline gelmeye başladı.

Bu cezaların yıldırma politikası olduğunu biliyoruz. Bir şekilde psikolojik ve maddi olarak bizi çökertmeye, hareket alanımızı kısıtlayıp göz korkutmaya çalışıyorlar. Ancak feministler ne olursa olsun o barikatı, birbirinin elini bırakmadan aşıyor. Avukatlarımız hukuki süreçle ilgili işlem başlattı. Onların cezaları, kadın düşmanı politikalarının karşısında bizim feminist mücadelemiz var.

“Para cezaları hukuka aykırılık barındırıyor”

Haklarında idari para cezası olan kadınlar geçtiğimiz günlerde avukatlarıyla birlikte Mersin Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulundu. Basın açıklaması yapmanın demokratik bir hak olduğunu hatırlatan Avukat Zahide Yıldıztekin, bu sebeple kesilen para cezalarının yasaya aykırı olduğunu belirtti. Hukuki süreci sonuna kadar götüreceklerini de ifade eden Avukat Yıldıztekin, “İdari para cezaları kesilen kadınlara tek bir basın açıklamasından değil sürekli olarak cezalar kesiliyor. Aslında kadınların tek amaç, tüm kadınlar için hayati önem taşıyan İstanbul Sözleşmesinin feshine tepki gösterip, tekrar yürürlüğe girmesini sağlamak.  Böyle önemli ve özellikle kadınların hayatını büyük ölçüde etkileyecek olan bir karara karşı basın açıklaması yapmak demokratik bir hak iken, sistematik olarak kadınlara idari para cezalarının kesilmesi hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmıyor. Daha önce kesilen cezalara karşı da itiraz yoluna gidilip, bu itirazlara ilişkin verilen kararlarda tutanaklarda üst hadden ceza verildiğinden bahisle hukuka aykırı bulunmuş, hatta yapılan bir itirazda kesilen ceza iptal edildi. Ayrıca Söz konusu itirazlarımız Sulh Ceza Hakimliğince kabul edilmez ise, müvekkil kadınlar adına Anayasa Mahkemesine başvuruda da bulunacağız.” şeklinde konuştu.

“Yasaları uygulayın dediğimiz için cezalandırılıyoruz”

Mersin Kadın Platformu her Çarşamba günü yaptıkları İstanbul Sözleşmesi nöbet eyleminde konu ile ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamayı platform adına yapan Nalan Turgutlu Bilgin, devletin engelleyemediği cins kırımın hesabını sordukları için ceza aldıklarını söyleyerek, “Yaşamak istiyoruz diyen kadınlara soruşturma açarak, keyfi idari para cezaları kesen bu anlayış katillere ve potansiyel katillere ‘Rahat ol ben senin arkanı toparlarım, minareyi kılıfına uydururum’ diyor. Kadınlara da ‘Öyle yaşamak istiyoruz diye sokaklarda bağıramazsınız, devlete can güvenliğinizi neden sağlayamadığının hesabını soramazsınız” diye aklı sıra gözdağı veriyor.” dedi.

Barışçıl bir basın açıklamasında herkesi tek tek saptayıp cezalandırabilen resmi makamların, devletten hiç çekinmeksizin kadınların canlarına kast edebilen erkeklerin bu cinayetleri işlemesinin önüne neden geçemediğini soran Bilgin, “Devletseniz, önce siz yasalara uyacaksınız. Yasaları uygulamamak gibi bir lükse sahip değilsiniz. Engelleyemediğiniz bir cins kırımı var ve tam da bunun hesabını sorduğumuz için kesiliyor bu cezalar. Yaptıklarınızın sorumluluğunu almak zorundasınız, yapamadıklarınızın da. Yaşamak istiyoruz demek nasıl olur da suç sayılır? Kestiğiniz para cezalarının gerekçeleriyle tarihin karanlık sayfalarında yer alacaksınız.” diye konuştu.

Paylaş

İlgili Yazılar