Mersin Kadın Platformu, İran’da başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle ahlak polisi olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alınıp daha sonra işkence ile öldürülen Mahsa Amini için eylem yaptı. Eyleme katılan bazı kadınlar saçlarını keserek yere attı.
Fatoş Sarıkaya
Mersin’de Alanya Sokağında buluşan kadınlar Mahsa Amini için eylem yaptı. Farsça, Türkçe ve Kürtçe sloganların atıldığı eylemde “İran’dan Türkiye’ye isyanı büyütüyoruz: Hepimiz Mahsa Amini’yiz” pankartı açılarak kadın mücadelesinin sınırları aştığı vurgusu yapıldı. Eyleme katılan bazı kadınlar şeraitı protesto etmek için saçlarını kesip yere attı.
İranlı kadınlar: Tüm dünyanın desteğine ihtiyacımız var
Eyleme katılan İran’lı kadınlardan Shaghayegh Fatemi Kadından Haber’e konuşarak İran’da Mahsa Amini gibi birçok kadının öldürüldüğünü ancak daha önce fotoğrafla belgelenmediği için seslerini duyuramadıklarını ifade etti. Fatemi, “Mahsa Amini gibi öldürülen çok fazla kadın oluyor ama bugüne kadar bu denli büyük bir etki yaratmamıştı. Kimse bunu fotoğraflarla belgelemiyorlardı ve biz de dünyaya sesimizi duyuramıyorduk yeteri kadar. Ama bu sefer tüm dünya İran’daki kadınların ne kadar zorluklar yaşadıklarını görmüş oldu. Türkiye’deki ve tüm dünyadaki kadınlar bizim özgürlüğümüz için ses çıkarıyorlar. İnşallah bir gün İran’lı kadınlar olarak bu özgürlükleri alabiliriz.” diye konuştu.
Eyleme katılan ve saçlarını kesen bir diğer İranlı kadın Leyla Mirzai ise tüm dünyanın kendileri ile dayanışmasına ihtiyaçlarının olduklarını belirterek şunları söyledi: “Mahsa’yı öldürenler kimsenin duymayacağını düşündü ama bakın bugün Mersin dahil olmak üzere tüm Türkiye ve dünyada kadınlar ayakta. Biz kadınlar tek değiliz. İran’da kadınlar, kız çocukları tek tek öldürülüyorlar. Tüm dünyanın bizimle dayanışmasına ihtiyacımız var.”

Eylemlerde 200’den fazla kişi öldürüldü
Mersin Kadın Platformu yaptığı basın açıklamasında İran’da Mahsa’nın katledilmesinin ardından 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, en az 5 bin kişinin ise İran rejimi tarafından tutuklandığını söyledi. Platform adına konuşan Ceren İnan, “Direnişte tutuklananların birçoğuyla ilgili haber alınamıyor. Hukuksuzluğun, şiddetin sembolü haline gelen Evin Cezaevi direnişçiler ile doldurulurken; kadınlar, faşist rejim tarafından cinsel şiddetle tehdit edilmekte. Direniş ise kadınların öncülüğünde ülkedeki tüm illere yayılmış bulunmakta. Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte üniversite öğrencileri boykot kararı alırken, öğretmenler ve akademisyenler greve gitti. İran’da petrol, şeker ve çelik gibi birçok farklı iş kolunda üretim yapan fabrikaların işçi konseyleri grev kararı aldı. Şeriat hükmü ile yaşamayı reddeden kadınların direnişi şimdi tüm halkların direnişine dönmüş durumda. Şeriata göre dizayn edilen hükümlerle kadınların hayatlarını, haklarını ve iradelerini yok sayarak onları belli kalıplara sığdırmaya çalışan İran rejimine karşı boyun eğmeyen, biat etmeyen kadınlar daima var olmuştur, olmaya da devam edecektir” dedi.
“Şiddet sınır tanımıyor”
Şiddetin sınırının olmadığını dile getiren İnan şöyle devam etti: ” İran çok uzağımızda değil. Türkiye’de de bir gecede İstanbul Sözleşmesi feshediliyor, kayyum eliyle kadın kurumları işlevsizleştiriliyor, LGBT+lar dini propagandalar ile hedef gösterilerek halk içerisinde nefret söylemi yayılmaya çalışılıyor. Bir grup erkeğin kendini mağdur baba ilan etmesiyle nafaka hakkının gaspı gündeme geliyor. “Toplum ve aile düzeni” kisvesiyle farklılıklar reddediliyor, konserler yasaklanıyor, sanatçılar, gazeteciler, kadın aktivistler tutuklanıyor. Kadın düşmanı politikalara bir yenisi daha 1 Ekim’de ‘Dezenformasyonla Mücadele Yasası’ adıyla bir sansür yasası olarak getiriliyor. İran rejiminin ülkenin her yerinde süren direnişi dünyadan gizlemek için kullandığı yasanın bir benzeri bugün burada da oluşturulmak isteniyor. Siyasal İslam’ın yaşamımız haklarımız bedenlerimiz üzerindeki kadın düşmanı politikalarını İran molla rejiminin kadın düşmanı politikalarından tanıyoruz. Hep birlikte sesleniyoruz: İran’da, Türkiye’de, her yerde özgürlük istiyoruz!”
Farsça metin de okunan açıklamanın ardından kadınlar saçlarını keserek yaşananları protesto etti.
