7. Mersin Onur Haftası Beşiktaş Meydanında düzenlenen basın açıklamasıyla kapanışı yaptı. Onur Haftası Komisyonu ve LGBTİ+’ların katıldığı açıklamada “Aşkı ve gökkuşağını kriminalize edip engellemek isteyenlere inat biz her yerde direniyor, her yerde dayanışmayı büyütüyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Haber- Fatoş Sarıkaya
Bu yıl ‘Kesişimsellik’ teması ile gerçekleştirilen 7. Mersin Onur Haftası rengarenk bir coşkuyla sona erdi. Online Nuri Harun Ateş Konseri, Hasbihal (teğet geçmiyoruz kesişiyoruz), Aktivizmin Dili Atölyesi, Kesişimsel Maç, Bir sokak direnişi örneği İstanbul Pride deneyimi, piknik etkinliklerini kapsayan hafta basın açıklaması ile tamamlandı.
“Onur Haftaları ile sadece coşkuyu değil yası da birlikte yaşıyoruz”
Beşiktaş Meydanında bir araya gelen Onur Haftası Komisyonu ve LGBTİ+’lar adına açıklama metnini okuyan Azize Çağan, Onur haftalarında yakıcı ağır gündemlere karşın bir arada durmanın sağaltıcı etkisinden bahsederek yan yana olmanın gücüyle yaşamı yeniden yeşerttiklerini dile getirdi.
Çağan, “Onur haftalarında gündelik hayatlarda eşit yurttaş gibi hissetmenin ayrıcalığını yaşıyoruz. Eğer toplumsal cinsiyet eşitsizliği gerçekten derdinizse ve sözünüzü söylemek için bilbord, raket gibi materyalleriniz varsa öznelere alan açın ve mecraları doğru kullanmanın yolunu bulun diyoruz. Yerel siyasette eşitlik birimlerini PR malzemesi olarak değil bu dertlere çare arayan mecralar olarak kurgulayın diyoruz. LGBTİ+ların haklarını korumanın sizlerin de politik sorumluluğunuz olduğunu idrak edin ve harekete geçin diyoruz.” sözlerini kullanarak yerel yönetimlere sorumluluklarını da hatırlattı.
LGBTİ+’lar: Devlet şiddetine karşı her yerdeyiz
Azize Çağan, Boğaziçine atanan kayyum rektöre, toplumun yarısından fazlasının karşı koymalarına rağmen hukuksuzca çıkılan İstanbul sözleşmesine, 6 Mart günü Kadıköy’de Kürt Trans artı kadınlara uygulanan gözaltı işkencesine, İstanbul Onur haftasına getirilen yasaklara, Heybeliada ve Maçka parkı pikniğindeki polis şiddetine, İstanbul, İzmir, Eskişehir’de Onur yürüyüşlerinde yaşatılan devlet şiddetine karşı her yerde direnişte olduklarını vurguladı.
İstanbul Sözleşmesi’ne de değinen Çağan, “Biz hiçbirimiz haklarımızdan, varoluşlarımızdan, özgürlüğümüzden, cinsel kimliklerimizden ve cinselliklerimizden vazgeçmiyoruz. Çünkü İstanbul Sözleşmesi Biziz. İstanbul sözleşmesinden de, Onur haftasından da vazgeçmiyoruz.” diye konuştu.
“İnandığımız tek mücadelemiz”
Devlet eliyle örülen tüm bu tehditler ve saldırılara, gökkuşağına dair her şeyi suç unsuru gibi göstermeye çalışanlara karşı, gökkuşağına sahip çıktıklarını belirten Azize Çağan, sözlerini şöyle sonlandırdı:
Bu coğrafyanın tek bir Lubunyasına bile alan açabildiysek, tek bir Lubunyanın bir gününü bile şenlendirebildiysek…
Başka türlü bir hayatın mümkün olduğunu biliyoruz. Çünkü tutunduğumuz tek güç, inandığımız tek şey mücadelemiz.
Birlikte büyüyor, büyütüyoruz bu büyük sevdayı. İyi ki varım, iyi ki varsın, iyi ki varız Lubunya. Bizsiz, gökkuşaksız kapkaranlık kalırdı bu dünya.
