HDP Kadın Meclisi: Erkek-devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz

Mersin’de Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Mersin Kadın Meclisi ve HDP Mersin Kadın Meclisi, “Erkek-devlet şiddeti ve kadınların mücadele yöntemlerini ve İstanbul Sözleşmesi” konulu panel düzenledi. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen panelde, “Erkek-devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz (Li dijî tundiya dewlet-zilamî em têdikoşin)” yazılı pankart açılıp, kadın mücadelesinin anlatıldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan TJA aktivisti Derya Arslan, son dönemlerde İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasına dair, “İstanbul Sözleşmesi’ni devrime giden tek yol olarak görmüyoruz. Bu sözleşme sadece önemli bir kazanımızdır. Kadına yönelik şiddetin ideolojik olduğunu kabul ediyoruz. Buna karşı verdiğimiz mücadeleyi de ideolojik olarak veriyoruz. Yapılan her şiddeti ve katliamı örgütlü kadın mücadelemize yönelik saldırı olarak görüyoruz” dedi.

“ŞİDDET DEVLET ELİYLE MEŞRULAŞTIRILIYOR”

HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, kadınların her gün katledildiğini ve şiddete maruz kaldığına değindi. Kadına yönelik şiddet sayısal olarak telaffuz edildiği zaman durumun vahametin çok daha fazla göze geldiğini belirten Güzel, şöyle konuştu: “Bu şiddet devletler eliyle meşrulaştırılıyor. Şiddetin tarihine baktığımız zaman, eril zihniyetin kendini var etmeye başladığı süreçten beri var. Kadına yönelik şiddet bin yılları bulan bir süreçtir. Devletler ve iktidarlar şiddeti cezasız bırakarak meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Sistemlerini toplumsal cinsiyet rolleriyle sürdürmeye çalışıyorlar.”

“DEVLET ŞİDDETİ ÖNLEYEN YASALARI UYGULAMIYOR”

Toplumdaki bireylerinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile büyütüldüğünü kaydeden Güzel, şöyle devam etti: “Bizler daha doğmadan, bize biçilen bu rollerdir. Bizlere biçilen kalıpların dışına çıktığımız zaman erkek için bir şiddet gerekçesi yapılıyor. Giysimizden konuşmalarımıza kadar her şey erkek tarafından belirlenmeye çalışılıyor. Aileler devletin kendi varlığını ve zihniyetini sürdürdüğü mikro devletlerdir. Devletler varlıklarını şiddet üzerinden sürdürürler. Eril zihniyet ile sürdürülür. Şiddet dediğimiz zaman çoğunlukla fiziksel ve cinsel şiddet olarak aklımıza gelir. Kadınlar mücadele ettikçe diğer şiddet tanımlamaları da yapmaya başladı. Psikolojik şiddet, teknolojik şiddet gibi. Devletin hukuk sistemine baktığımız zaman bu şiddetleri önleyecek yasaları var ama bu yasaları uygulamaya koymaz. Çünkü iktidarını şiddet üzerinden var etmiştir.”

Panel, sunumların ardından soru cevap bölümünden sonra sonlandırıldı.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı

Paylaş

İlgili Yazılar