“İstanbul Sözleşmesi hepimizindir, vazgeçmiyoruz!”

“İstanbul Sözleşmesi hepimizindir, vazgeçmiyoruz!”

Türkiye’nin Cumhurbaşkanı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine kentin bir çok kesiminden tepki yağdı. MESİAD, Mimoza Kadın Derneği, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bugün yaptıkları ayrı ayrı açıklamalarda ortak vurgularda bulunarak, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilmemesi gerektiğini belirtti.

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, HDP’ye yönelik kapatma davası, Ömer Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Hafta sonu gece yarısı KHK’sı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmekle kadınların yaşamlarının bir kez daha tehdit altında olduğunu söyleyen Emek ve Demokrasi Platformundan Mehmet Antmen “Bugüne değin uygulanmakta ısrarcı oldukları için her gün kaybettiğimiz kadınların ölümlerinde, kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik şiddette iktidarın doğrudan sorumluluğu bulunmaktadır.” dedi.

“AKP kadına yönelik şiddetin sorumlusudur”

Kadınların yaşamlarının tek adamın koltuk sevdasından daha önemli olduğunu vurgulayan Antmen “Kadına yönelik şiddeti bitirme sözü daha hafızalarda tazeyken İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı AKP iktidarının ve siyasal İslamcı gericiliğin kadına yönelik şiddeti bitirmeyi bırakalım ancak sorumlusu olabileceğini bir kez daha göstermiştir. Milyonların artık sırtında istemediği iktidar köşeye sıkıştıkça saldırganlaşıyor ve her gün bir hakkımıza saldırıyor. İstanbul Sözleşmesi hepimizindir vazgeçmiyoruz. Bütün kadınları ve LGBTİ+’ları yaşamlarını hedef alan bu saldırı karşısında İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz.” şeklinde konuştu.

Mimoza Kadın Derneği’nden karar ilişkin tepki

Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy yapmış olduğu yazılı açıklamada kadınların yaşam hakkını tehlikeye atan bu kararı tanımadıklarını ifade ederek şunları söyledi: 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılan sözleşmenin ilk imzacısı olan Türkiye bununla övünmüş kendi uluslararası çıkarları için bu sözleşmeyi gündemine almıştır. 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren sözleşme özelde kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleşmesi olma niteliğini taşısa da hiçbir zaman layığı ile uygulanmamıştır.  O günün şartlarında AB’ye göz kırpmak için imzalanan bu sözleşme bugün de İstanbul Sözleşmesini hedefine koyan kimi parti, tarikat, gerici oluşumlara göz kırpmak ve seçim yatırımı olarak kullanılmak istenmektedir.

Biz kadınların yıllardır bedel ödeyerek, emek vererek kazandığımız haklara  yönelik bu saldırıların kadın kırımının bir parçası olduğunu biliyoruz.Bu zihniyet bugün kadın varlığını yok saymakta, aileyi merkeze alarak şiddeti meşrulaştırmaktadır. Kurumsallaştırmak istedikleri faşizmi tahkim etme ve bunu bir erkek ittifakı ile sağlama alma derdini gütmektedirler. Kadına yönelik her türlü saldırıyı kültürel bir hegemonya haline getirmeye çalışan mevcut iktidar bu uğurda bütün demokratik saikleri yerle bir etmektedir. Bizleri köleliğe mahkûm etmek isteyen ve bütün kadınların yaşam hakkını daha da tehlikeye atan bu kararı tanımıyoruz! Haklarımızın seçim malzemesi yapılması uğruna çiğnendiği bu hukuksuzluğu tanımıyoruz! Bin yıllardır kadınların yokluğu üzerine inşa edilmeye çalışılan bu erkek egemen sistemde her ne olursa olsun haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi, kadın direnişine devam edeceğimizi, İstanbul Sözleşmesini sonuna kadar sahipleneceğimizi bir kez daha yineliyor bütün kadınları bu kadın düşmanı karara karşı örgütlenme ağını genişletmeye çağırıyoruz.

MESİAD: ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilmemeli

MESİAD tarafından yapılan yazılı bir açıklamada ise, “Ülkemizin de içinde olduğu uluslararası sözleşme ve anlaşmalardan çekilme gibi önemli konuların ülkemizin karar mercii olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmesi ve kamuoyunun bilgisi dahilinde adım atılmasını öneriyoruz” denildi.

MESİAD, Türkiye’nin çekilme kararı aldığı İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili şu açıklamayı yaptı: Mersin Sanayici ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) olarak, ‘İstanbul Sözleşmesi’ adıyla bilinen, ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedilmesini büyük bir endişe ve üzüntü ile karşılıyoruz. Ülkemizin de içinde olduğu uluslararası sözleşme ve anlaşmalardan çekilme gibi önemli konuların ülkemizin karar mercii olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmesi ve kamuoyunun bilgisi dahilinde adım atılmasını öneriyoruz. Kadınların şiddete karşı korunması her ne kadar yasalarımızda yer alsa da uluslararası bir sözleşme ile durumu pekiştirmek güven vermektedir.

Türkiye ekonomisinin büyümesine, daha kapsayıcı haklar tanıyan demokratik reformlara ve eşit adalete odaklanmalıyız. Alınan karar, uluslararası kamuoyunda ülkemizi insan hakları açısından zor durumda bırakmaktadır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede avantaj sağlayan hiçbir adımdan ve ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilmemelidir.

Paylaş

İlgili Yazılar