KA.DER: Şiddetsizliği yaratana mücadelemiz sürecek

KA.DER Mersin Şubesi, 25 Kasım ile ilgili yapmış olduğu açıklamada dünyanın her yerinde tüm kadınlar ayrımcılık ve şiddetten uzak yaşayana dek mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Mersin Şubesi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ile ilgili basın açıklaması yayımladı. Mersin Şube Başkanı Aysu Zeka’nın kaleme aldığı metinde 25 Kasım’ın tarihsel sürecine değinilerek bugüne değin kadınların mücadelesinin hep sürdüğüne vurgu yapıldı.

“İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için mücadele veriyoruz”

Kadına yönelik şiddetin sona ermesi ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için mücadele ettiklerini söyleyen KA.DER Mersin Şube Başkanı Aysu Zeka, “Kadına yönelik şiddet, bugün tüm dünya toplumlarının demokratik var oluş, kalkınma ve refahlarının gelişmesinin ve kadınların insan hakları ve onuruna yaraşır biçimde yaşam sürmelerinin önündeki en büyük engellerden biridir. Şiddet, hem kadınların hem de toplumun tamamının iyi olma haline, cinsiyeti ve konumu ne olursa olsun toplumun her ferdi açısından taşınılamaz bir maliyet yüklemektedir. Bu nedenle kadın hareketi olarak on yıllardır kadına yönelik şiddetin sona ermesi, İstanbul Sözleşmesi’nin tümüyle uygulanması, cinsiyet eşitliğini sağlama ve kadınlara karşı şiddeti önlemeye yönelik politikalar izlenmesi yönünde mücadele veriyoruz.” dedi.

“Yüzyıllardır süren kadın mücadelesinden güç alıyoruz”

Özellikle 2019 yılından itibaren kazanılmış tüm hakların birer birer geri alınmaya çalışıldığını belirten Başkan Zeka, tüm bu saldırıların karşısında kadın mücadelesinden güç alarak durduklarını söyledi. Zeka, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Latin Amerika’dan Doğu Avrupa’ya tüm dünyada kadınlar aleyhine yükselen küresel muhafazakarlığın kazanılmış hakların geri alınmasını hedefine koyduğu politik bir iklim içerisine kademeli olarak sürükleniyoruz. Bugün, toplum olarak bu noktadaysak, kadınların tarihsel ve evrensel mücadeleleri ile kazanmış oldukları haklar kolayca ihlal edilebiliyorsa, temel sebebi cinsiyet eşitliğine yönelik toplumsal bir bilinç dönüşümünün sağlanamamış ve bu yönde sahici bir irade hayata geçirilmemiş olmasıdır. Şiddetin çözümü olan eşitlik; yerleşik güç ilişkilerini yıkacağından, eşitlik talebi güç ilişkilerine dayalı sosyal ve ekonomik çıkarlara tehdit olarak algılanmakta, her bir hak kazanımı, karşısında geriye gidişi destekleyen direnç grupları bulmaktadır.

Ancak biliyoruz ki, kadınların mücadele tarihi her zaman kadınlardan yana sonuç doğurmuştur. Bu inancımızdan ve dünyayı değiştirmiş olan mücadelemizden güç alarak, dünyanın her yerinde tüm kadınlar ayrımcılık ve şiddetten uzak yaşayana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Şiddetsizliği, eşitliği, İstanbul Sözleşmesi’ni daha da yüksek sesle savunacağız. Dayanışmamızı daha da güçlendirip yaygınlaştırarak, cinsiyetler arası ayrımcılığa dikkat çekme gereği kalmadan, her günü eşit ve şiddetsiz geçireceğimiz toplumlar yaratana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Paylaş

İlgili Yazılar