Kadın ve LGBTİ+ hareketi depremden sonraki hayat için dayanışmayı büyütüyor

Haber-Fatoş Sarıkaya

Kadın ve LGBTİ+ örgütleri, afet dönemlerinde kadın ve LGBTİ+’ların öncelikli ihtiyaçlarının giderilmesinin ardından bundan sonraki süreçte neler yapılabileceğine dair çalışma ve dayanışma yollarını örüyor. Kadın örgütleri, afet dönemlerinde kadına yönelik şiddeti arttırdığına dikkat çekti.

Afet gibi kriz dönemlerinde en çok etkilenen kesim kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lar oluyor. 6 Şubat depremlerinde bir kez daha kadınların iş yükünün arttığı, şiddete daha fazla maruz kaldıkları ve LGBTİ+ların temel haklara erişemediği gözlemlendi.

Tüm bu olumsuzluklarla savaşmak noktasında kadın örgütleri ve LGBTİ+ dernekleri, deprem bölgelerinde büyük bir çaba sarf etti. Hatay Deprem Dayanışması, Yeni Çözümler Derneği, Afet İçin Feminist Dayanışma Grubu ve Pembe Hayat Derneği, deprem sürecinde yaptıkları çalışmaları ve bundan sonra nasıl bir yol izlenerek dayanışmayı büyüteceklerini anlattılar.

“DEPREMLE BİRLİKTE KADININ YÜKÜ ARTTI”

Hatay Deprem Dayanışması’ndan Hülya Kavuk, depremin ilk günlerinde tamamen temel ihtiyaçları gidermeye yönelik çalışmalar geliştirdiklerini ve daha sonra mahallelerde kadınlara yönelik kurslar için çadırlar kurduklarını anlattı. Kadınların depremden önce ile depremden sonra yaşadıklarının arasında büyük bir uçurum olduğuna değinen Kavuk, “Kadınların sorunları depremle birlikte katlanarak arttı. Bütün ailenin koloni halinde yaşadığı çadırların içinde kadınların iş ve bakım yükü korkunç boyutlara ulaştı” dedi.

Yeni Çözümler Derneği’nden Duygu Dokuz da ağırlıklı olarak psikososyal çalışmalarına başladıklarını belirterek, “Malatya’da kadın kooperatifleriyle görüştük, Adıyaman’ın köylerine gitme şansımız oldu. Depremzede kadınlarla görüşmelerimiz sürüyor. Bir yıl boyunca bunu sürdüreceğiz” diye konuştu.

LGBTİ+’LARA YÖNELİK HAK İHLALLERİ DEPREMLE KATMERLENDİ

Pembe Hayat Derneği’nden Gök Akyel afet anında LGBTİ+’ların maruz kaldığı zorluklara değindi.

Akyel, “LGBTİ+’lar temel haklarına ulaşmakta her zaman için zorluk yaşıyorlar ama deprem gibi kriz anlarında daha da katmerleniyor. Depremden sonra barınmaya ulaşmakta çok ciddi sorunlar yaşandı. Özellikle kadın translar çadırda kalırken ayrımcılığa maruz kaldılar. Yemek sırasına bile giremediklerini söylediler. Bu sebeple Ankara LGBTİ+ Deprem Dayanışması’nı kurduk. Kriz anı atlatılınca bundan sonra neler yapabilirizin üstünde çalışıyoruz” diye konuştu.

Afet İçin Feminist Dayanışma Grubu ise, tamamen kadınların ihtiyaçlarını kapsayan Mor Tır fikriyle yola çıkarak deprem bölgelerindeki kadınlara ulaştı. Temel ihtiyaçların ötesinde kadın çadırları kuran grup, burada kadınların soluklanabildiği, aile bağlarının dışına çıkabildiği, üretim yapabileceği, başka insanlarla tanışabildiği alanlar oluşturdu.

Afet İçin Feminist Dayanışma Grubu’ndan Feride Eralp de, “Temel ihtiyaçlardan sonra bir araya gelip bundan sonra ne yapıyoruzu konuşma zamanı da geldiği için biz de kadınların kolektif bir şekilde üretebildiği, kendi ayakları üzerinde durabildiği oluşumları nasıl destekleriz, bunu nasıl kolaylaştırırız diye düşünmeye başladık ve Hatay Samandağ’da kolektif mutfak fikrimiz için uğraşıyoruz. Kadınların oluşturduğu Mara El Sanatları Atölyesi kurması yolculuğuna katıldık. Bu tip destek ve dayanışmaların çoğalmasıyla daha özgür olacağımıza inandığımız için bu yolda yürüyoruz” sözlerini kullandı.

Paylaş

İlgili Yazılar