Mersin Vegan İnisiyatifi’nden 39 yaban keçisinin katledilmesine tepki


Mersin Vegan İnisiyatifi, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Mersin dağlarında yaşayan 39 yaban keçisinin katledilmesine yönelik yapılan ihalelere tepki gösterdi.

Yenişehir ilçesinin GMK Bulvarı’nda yapılan açıklamada “Mersin’de 39 dağ keçisinin katledilmesi için yapılan ihale derhal iptal edilsin. Avlar Yasaklansın” pankartı açılarak, “Katliama dur de, yaşamı savun”, “İhaleyi iptal et, yaşamı savun”, “Avcılığı değil, yaşamı savun”, ve “İnsana, hayvana, yeryüzüne özgürlük” sloganları atıldı.

“Yaşam hakkı satılamaz”

İnisiyatif adına konuşan Elmas Kara, “Tarım ve Orman Bakanlığı 7. Bölge Müdürlüğü Mersin Şube Müdürlüğünce, Mersin ili bölgesinde yaşayan 39 yaban keçisinin katledilmesi için yapılan 01/06/2021 tarihli ihalelerin iptali istemiyle açılan davada; davanın kısmen esastan reddi gerçekleşti. Yani hayvanların katledilmemesi için açmış olduğumuz itiraz reddedildi. Danıştay yakın zamanda kararını açıklayacak ve bizler hiçbir canlının yaşam hakkı satılamaz/alınamaz diyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün öncelikli görevi hangi hayvan türünün ne kadar katledileceğini belirlemekten çok yaban hayvanlarını korumak olması gerekir” dedi.

İnisiyatif herkesi vegan olmaya çağırdı

Son 16 yıl içerisinde 500 bin kişi avcılık sertifikası aldığını aktaran Kara, “Söz de avcı gerçekte katillerin sayıları artarken, pek çok canlı popülasyonunun tükenme tehlikesi altında hayvanlar her gün yaşam savaşı veriyor. Cambrige Bilinç deklarasyonu, insan harici hayvanların hissedebilir canlılar olduğunu araştırmalarla ortaya koymuştur. Bu sebeple her hayvanın yaşam hakkına saygı duyulması gerekir. Çünkü hayvanlarda aynı bizim gibi hissedebilir varlıklardır, özgür yaşam hakları vardır. Bu yüzden danıştayın 39 yaban keçisi ve benzer tüm davalar için açıklaması gereken sonuç ihalenin iptalinden başka birşey olmamalıdır. Hayvanları yaşatmak için hep birlikte mücadele etmeliyiz ve en temelinde bu sömürü ve tahakküm ilişkilerini sonlandırmak için hayvan hakları için vegan olmalıyız. Hepinizi Yaban keçilerini savunmaya çağırıyoruz aynı zamanda tüm hayvanları savunmaya vegan olmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

“İhalenin durdurulmasını acilen talep ediyoruz”

‘Av turizmi’ kapsamında katledilmesine izin verilen diğer türler arasında Anadolu yaban koyunu, ceylan, çengel boynuzlu dağ keçisi, karaca, yaban keçisi, melez yaban keçisi, kızıl geyik, yaban domuzu bulunduğunu belirten Kara, “Bu türlerden oluşan 600’e yakın canlının yaşam hakkı, para karşılığında ihaleye açılıyor, 1 Temmuz 2020’de TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’ndan geçen Kanun Teklifi’nin 15. Maddesi’ne oy çokluğu ile getirilen bir ekle yabancı diplomat ve üst düzey misafirlerin diledikleri takdirde ücretsiz olarak avlanabilmesi ve yaşam alanları tahrip edildiği için yerleşim yerlerine gelen ayı, domuz gibi hayvanların da öldürülmesine izin veriliyor. Hayvanların yaşam hakkı para ile satın alınamaz. Hayvanların yaşam alanlarının gasp edilmesinden kaynaklı onları öldürme hakkı söz konusu olamaz. Çünkü onlarda bizim gibiler, bizimle eşit yaşam hakkına sahipler. Bu konuda yapmamız gereken tek şey belki de empati kurmak! Bize yapılmasından hoşlanmayacağımız şeyleri bizle eşit hakka sahip olan hayvanlara yapmamak. Bu Kanunları çıkaranların, ek maddeleri koyanların, Danıştayın ve hatta şu an bizi duyan herkesin tam olarak bunu düşünmesi gerek. Evinizin elinizden alındığı, tahrip edildiği ve evinizin işgal edildiğini düşünün. İşgali yapanlara üstüne bir de sizi öldürme hakkının tanındığını düşünün. Ya da sizin siz olduğunuz için, eliniz kolunuz, bacağınız, diliniz, beyniniz, kıkırdağınız, deriniz, etiniz, sütünüz olduğu için sömürüldüğünüzü, katledildiğinizi düşünün. Ya da sizin insan olmanızdan kaynaklı başka birileri tarafından keyif ve eğlence için yaşam alanınızda elinde tüfekler, oklar bulunan kişilerce, para karşılığında katledildiğinizi düşünün. Sizin yaşam hakkınızı bir başkasının sattığını düşünün! Şuan ihalesi bitmiş olan ve Mersin’de bizler gibi yaşam hakkı olan 39 yaban keçisinin katledilmesinin durdurulmasını acilen talep ediyoruz” diye ifade etti.

Hayvan katliamlarını sömürünün bir parçası olarak görmek gerektiğine vurgu yapan Kara son olarak şunları söyledi: Bu eşitsiz ilişki biçimlerine, katliamlara, sömürüye ancak vegan olarak karşı durabiliriz. İnsan harici hayvanları seviyorsak yaşam haklarına da saygı göstermemiz gerek ve hiçbirinin birbirinden farkı yok. Yaşam hakkına olan bu saygıyı türler arasında eşit kurmamız gerekir. Veganlık bu ekoloji içerisinde bulunan canlıların yaşamına ayrı ayrı kıymet verir ve yaşam haklarını savunur. Sömürü ve tahakküm ilişkisi içerisine girmez ve hatta buna karşı mücadele eder. Görünmeyen tarafta ciddi bir hayvan endüstrisi var. Ve tek konulu kampanyaları örgütleyerek sadece görünen yüzdeki hayvanları kurtarmaya çalışabiliriz. Ya diğer hayvanlar? Bu yüzden biz inisiyatifimizinde ilkesinde bulunan ” tek konulu kampanyaları veganlığı hayvan özgürlüğü mücadelesi perspektifiyle” örgütleyebiliriz. Bu basın açıklaması sadece 39 Yaban keçisi için değil tüm hayvanlar için yapılmıştır! Tüm hayvanları kurtarabilmek, tüm eşitsiz ilişki biçimlerini, katliamları, şiddeti durdurabilmek için herkesi vegan olmaya, anti türcü mücadelenin öznesi olmaya çağırıyoruz.

Paylaş

İlgili Yazılar