Mersin’de kadınlar Garibe için sokaktaydı

Cezaevi’nde yaşamını yitiren Garibe Gezer için açıklama yapan kadınlar “Garibe Gezer isyanımızdır” diye haykırdı.

Mersin Kadın Platformu, Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşamını yitiren Garibe Gezer için basın açıklaması gerçekleştirdi. Özgür Çocuk Parkı’nda yapılan açıklamada “Garibe Gezer isyanımızdır. Cezaevlerinde işkenceye, cinsel şiddete, erkek devlet şiddetine karşı sessiz kalmıyoruz” pankartı açıldı. “Cezaevlerinde tecritte, işkenceye son”, “Garibe Gezer ölmedi, katledildi” yazılı dövizler ve Garibe’nin resimlerinin taşındığı açıklamada “Erkek devlet şiddetine son”, “Jin jiyan azadî”, “Şehîd namirîn” sloganları atıldı. Açıklamada platformu adına Ayşegül Göçmen konuştu.

“GARIBE’NİN TALEBİ CEVAPSIZ BIRAKILDI”

Garibe’nin son yazdığı mektup okuyarak sözlerine başlayan Göçmen, “Garibe Gezer tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevinde işkenceye, tecavüze, cinsel şiddete maruz kaldığına dikkat çekti. Garibe’nin kendisine yapılanların duyulmasını istediğini söyleyen Göçmen “Ama şüpheli bir şekilde ölü bulunan Garibe Gezer ölmedi ölüme terkedildi. 2016 yılında haksız bir şekilde tutuklanıp ceza alan Garibe, Bünyan Kadın kapalı Cezaevinden hücre cezaları nedeniyle Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevine sürgün edilmiştir. Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevinde 33 gün hücrede tutulmuş, arkadaşlarının yanına gitme talebi cevapsız bırakılmıştır” dedi.

“SORUMLULAR KİM?”

Cezaevlerinin uzun süredir hak ihlalleri, darp, cinsel şiddet, kötü muamele, merkezi haline geldiğini bildikleri söyleyen Göçmen, “Erkek devlet şiddetini kabul etmiyoruz, alışmayı reddediyoruz. Garibe Gezer için yasta değil isyandayız, öfkemiz büyük. Bir kadın tek başına bir hücrede nasıl ölü bulunabiliyor? Sorumlular kim? Neden avukatların gelişi beklenmeden otopsi apar topar yapıldı? Bizler biliyoruz, Garibeye yapılan işkencenin de ölümünün de esas sorumlusu devletin idari gücünü elinde bulunduranlardır” diye ifade etti.

“KABUL ETMİYORUZ”

Garibe’nin sesi olduklarını ifade eden Göçmen, “Buradan Garibe’nin sesini yükseltiyoruz. Biz kadınlara dayatılan ölüm, işkence ve erkek devlet şiddetine karşı birbirimizi yaşatacağız. Gerçekler aydınlanana kadar birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz. Garibe’nin ölümü ne ilk ne sonuncusu olmuştur. KHK hukuksuzluğu ile işten atılan sağlık emekçisi Fatma Demirel’i intihara götüren de aynı adaletsizliğin ve erkek yargının sonucudur. Kadınları gerek cezaevlerinde gerekse de dışında her türlü şiddete, baskıya güvencesizliğe maruz bırakan aynı siyasal iktidardır. Khk zulmünü de hukuksuzluğunu da kabul etmiyoruz” diye konuştu.

“ERKEK SİYASETİN SONUCU”

Tutuklu Kürt siyasetçisi Aysel Tuğluk’un durumuna değinen Göçmen son olarak şöyle konuştu: “Yine Aysel Tuğluk’un, iktidarın kirli erkek siyasetine biat etmediği için yaşadığı sağlık sorununa rağmen hala cezaevinde tutulması da aynı erkek siyasetin ve yargının sonucudur. Kadınlara ya biat edersin ya da seni yaşatmam demenin açık halidir. Cezaevlerinde kadın tutsaklara yönelik sürdürülen tüm hukuksuzlukların ve haksızlıkların takipçisi olacağımızı ve tüm bu haksızlıklar son bulana kadar mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha dile getiriyoruz.”

Paylaş

İlgili Yazılar