ÖHD Mersin Şubesi, tarikat ve cemaatlerde yaşanan çocuk istismarlarına tepki göstererek suçun oluşmasında ihmali ve kastı bulunan her bir sorumlunun cezalandırılması gerektiğini ifade etti.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Şubesi, tarikat ve cemaatlerde yaşanan çocuk istismarlarına yönelik dernek binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. ÖHD adına basın metnini okuyan Avukat Sebahat Gençtarih, devletin Hiranur Vakfı’nın müritleriyle kurduğu bu düzene göz yumduğunu; ne CEDAW’dan, ne BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nden, ne Anayasa’dan ne de kendi kanunlarından doğan tek bir yükümlülüğü yerine getirmediğini belirtti.
“Diğer çocuklar için de derhal harekete geçilmeli”
Yaşanan istismar olayının münferit olmadığına dikkatleri çeken Sebahat Gençtarih, istismar mağduru başka çocukların da olabileceğini söyleyerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına çağrıda bulundu: Yaşanan olayda çocuğun cinsel istismarına giden sürecin kamusal alanda pek çok tanık huzurunda yaşandığı açıktır. Küçüğün gelinlikli fotoğrafı, bir düğün seromonisi olduğu, haliyle düğüne de davetlilerin gittiği ve bu istismara bir topluluğun onay verdiği, bu topluluğun her bir bireyinin kendi çocukları açısından da bu istismarı reva gördüğü gerçeğini yüzümüze bir tokat gibi çarpmıştır. Bir an önce bu durumun araştırılarak istismar mağduru diğer çocukların tespiti için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını göreve çağırıyoruz! Bu konuda taviz veren, görmezlikten gelen herkes ve her yapı da bu suça ortaktır.
“İstismarın rızası olmaz”
MHP Diyarbakır İl Başkanı’nın yargılandığı çocuk istismarı dosyasında rıza gerekçe gösterilerek beraat kararı verilmesini de eleştiren Gençtarih, “Karar gerekçesinde çocuğun kahkaha atmasının, aynı yere birden çok kere gitmesinin rızası olduğu gerekçe yapılırken aslında yasalar çiğnenmiş ve mutlak bir doğru olan çocuğun çocuk olmasının tek başına istismar suçu için yeterli olduğu, çocuklara karşı işlenen suçlarda rızanın öneminin olmadığı gerçeğinden vazgeçilmiştir. Binlerce dosyada cezasızlık olgusu gün geçtikçe yerleşir olmuş ve delil yetersizliği ve yeni bir terim olarak da ‘istismar olsa da rızası var’ gibi gerekçeler çocuk ve kadın istismarcılarının güç aldığı gerekçeler olmuştur.” diye konuştu.
“Meşturalaştırılamayacak kadar ağır bir suç”
suçun oluşmasında ihmali ve kastı bulunan her bir birey, sorumlu cezalandırılmalıdır. Bu yükümlülükler, ceza yasası, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Lanzorete Sözleşmesi ve Istanbul Sözleşmesi’nin gereklerine ve amaçlarına uygun şekilde yerine getirilmelidir.
Sosyal, kültürel ya da inançsal kisveler altında çocuğun evlilik yoluyla cinsel istismarın hiçbir şekilde meşrulaştırılamayacak kadar ağır bir suç olduğunu vurgulayan Sebahat Gençtarih, şunları söyledi: Suçun oluşmasında ihmali ve kastı bulunan her bir sorumlu cezalandırılmalıdır. Bu yükümlülükler ceza yasası, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Lanzorete Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerine ve amaçlarına uygun şekilde yerine getirilmelidir. Haya duyduğumuz bu istismar olaylarına bir yenisinin eklenmemesi için derneğimiz tüm sorumluluları görevini icraya etmeye çağırmaktadır. Yıllar itibarı ile birçok Kuran Kursunda, tarikat, vakıf yurdunda, devlet yurdunda, okulda, aile içinde istismara uğrayan çocuklar yalnız değildir. Faillerin cezalandırılması için davanın takipçisi olacağız.
