İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Kadın Komisyou, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle tutuklu kadınlara kart ve mektup gönderdi.
HDP il binasında gerçekleştirilen etkinlikte tutuklu kadınlara 8 Mart temalı dayanışma kartları yazıldı. Etkinliğe Mersin Kadın Platformu bileşenleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) üyesi kadınlar, Tevgera Jinen Azad (TAJ) aktivistleri de destek verdi.
“Kadınların dayanışması artarak büyüyecek”
Kart gönderme etkinliği öncesi yapılan açıklamada konuşan İHD Yönetiminden Helin Ergen, depremlerde kadınların büyük bir dayanışma örneği gösterdiğine değinerek, “11 ilimizde meydan gelen depremle çok sayıda insanımızı kaybettik, halen de kayıplarımıza tam olarak ulaşamamış bulunmaktayız. Zamanında müdahale edilmemesi can kaybının artmasına neden olmuştur. Hayatta kalan insanımız ise çaresizlik içinde göçüklerde kalan canlarını çıkartmaya çalışmıştır. Büyük bir dayanışma örneği gösteren halkımız tek yürek olmuştur. Yaşanılanlar kayıtlara not edilmiştir. Kadınların ve çocukların depremzede olarak çektikleri acılara sessiz kalmak mümkün değildir. Kadınların dayanışması artarak büyüyecektir” dedi.
Eşitsiz politikalara son!
Ülkede kadın cinayetlerinin önlenememesini, artarak devam etmesini endişeyle izlediklerini söyleyen Ergen, “Kadına yönelik şiddet, cinayet ve istismar artışlarının nedeni yasaların ve cezaların yetersizliği değildir. Kadını eşit ve özgür bir birey olarak görmeyen zihniyetin beslendiği, güç aldığı bir sosyal ve siyasal ortamın sorgulaması yapılmadan, kadının insan hakları ihlallerinin önlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle ülkemizde, aile içinden başlayarak kamusal alana yayılan cinsiyet ayrımcılığına ve eşitsizliğine neden olacak politikaların sonlandırılması gerekmektedir.” diye konuştu.
Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor
İstanbul Sözleşmesi ile 6284 sayılı yasaya yönelik tartışmalardan vazgeçilmesi ve eksiksiz olarak uygulanması gerektiğinin altını çizen Helin Ergen, “Sözleşmenin imzadan çekilmesi devlet eli ile meşrulaştırılan şiddetin arkasında yatan militer ve otoriter anlayışın giderek güçleneceğini göstermektedir.Bizler hak savunucusu kadınlar olarak; uzun mücadeleler sonucunda elde edilmiş Kadın hakları kazanımlarından vazgeçilmesine yönelik her türlü girişime karşı, insan hakları mücadelemizi dünden daha büyük bir inanç ve dayanışmayla sürdürme kararlılığındayız.” diyerek İstanbul sözleşmesine sonuna kadar sahip çıkacaklarını belirtti.
“Lütuf değil eşitlik istiyoruz”
Erkek egemen iktidarlar tarafından sağlanacak olan lütuf istemiyoruz. Kadınlar olarak eşit yaşamı ve özgürlüğü talep ettiklerini vurgulayan Ergen şu ifadelere yer verdi: Erkek egemen iktidarlar tarafından sağlanacak olan lütuf istemiyoruz. Kendi haklarımız ile ilgili kendi politikalarımızı üretmek, geliştirmek, devam ettirmek istiyoruz. Ekonomik, siyasal, hukuksal araçlar ya da şiddet ile baskı altına almaya çalıştıkları mücadelemiz sürüyor, sürecek. İktidarın makul kadın, makul aile, makul toplum yaratma anlayışını kabul etmiyoruz. Erkek egemen zihniyete karşı el ele olacağız, mücadelemizi yükselteceğiz.”
