Özsavunma haktır!

 “Kendimi savunmasaydım şimdi ben mezardaydım.” Bu sözler tam 47 yıldır sistematik şiddetine maruz kaldığı eşi Osman Efeoğulları’nı kendisine bıçakla saldırdığı anda öldürmek zorunda kalan Gülten Öznur Efeoğulları’na ait. Öznur öldürüleceği anda özsavunma uygulayarak kadın cinayetine giden süreci hayatta kalarak tersine çevirmiş oldu. Aynı Çilem Doğan, Namme Öztürk, Yasemin Çakal, Melek İpek ve özsavunma ile hayatta kalmayı başaran kadınlar gibi. Yaşamını savunan Öznur maalesef aylardır cezaevinde. Çilem Doğan da yıllarca sistematik şiddetine maruz kaldığı Hasan Karabulut’u öldürdükten sonra “ben onu öldürmesem o beni öldürecekti” demişti. Ve mahkemede akıllarımıza, yüreklerimize kazınan o…

Paylaş
Devamını Oku

Kadından kadına çağrımız: İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!

Temmuz ayından bu yana İstanbul Sözleşmesi kadınlar ve iktidar arasındaki en önemli çatışma zeminlerinden biri haline geldi. Çünkü pandemide daha net görüldü ki kadınlar açısından da iktidar açısından da İstanbul Sözleşmesi yaşamsal bir yerde duruyor. Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi Türkiye tarafından çekincesiz olarak 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalanmış ve Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir ve kanun niteliğindedir. İstanbul Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi’ne dayanarak çıkarılan 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair kanun”…

Paylaş
Devamını Oku