“8 Mart’ta sokaklarda ve alanlarda olacağız!”

DİSK Kadın Komisyonu, KESK Kadın Meclisi, TMMOB Kadın Çalışma Grubu, TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne çağrı amacıyla TTB Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek 8 Mart’ta sokaklarda olacaklarını duyurdular.

Haber: Fatoş Sarıkaya

Toplantıya TTB adına Deniz Erdoğdu ve Güleser Karakoç, DİSK adına Nevin Kızılöz, KESK adına Gülistan Atasoy ve TMMOB adına Ayşegül İbici Oruçkaptan ve Buket Çelik katıldı. Dört örgüt adına ortak açıklamayı yapan Deniz Erdoğdu 8 Mart’ın; dünyanın neresinde olursa olsun sömürüye, ayrımcılığa, baskıya karşı yürütülen, kadın haklarının kazanılmasında verilen direnişin simgeleştiği bir mücadele günü olduğunu ifade etti. Erdoğdu, tüm dünyada kadınların kazanılmış haklarına dönük saldırılara karşı ‘Hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz’ diyerek direndiklerini belirtti.

“Kadınların mücadelesi sürecek”

Hangi meslekten hangi toplumsal kesimden olursa olsun kadına yönelik şiddetin yaşamın tüm alanlarında ve yaygın olarak sürdüğünü vurgulayan Deniz Erdoğdu, “kadın cinayetlerinde cezasızlık kural haline gelmektedir. Kadınlar en yakınlarındaki erkekler tarafından fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddete uğruyor, “intihar” denilen son derece şüpheli ölümlerle kadınların yaşamları çalınıyor. Buna karşın yaşamlarını korumak için öz savunmasını kullanan kadınlar serbest bırakılmak yerine, ağırlaştırılmış cezalarla cezaevlerinde yaşamaya mahkûm ediliyor. Biz kadınlar biliyoruz ki eşitlik ve özgürlük talebimiz devletin erkek egemen hukukuna sığmayacak; evde, işyerinde, sokakta cinsiyetçiliği ve tacizleri ifşa etmeye devam edeceğiz.” dedi.

Kadınlar hem toplumsal yaşamda hem de çalışma hayatında erkek egemen düzene karşı mücadelesinin süreceğini dile getiren Erdoğdu, konuşmasını şöyle sürdürdü: Eşitsizliğin, sınırsız tüketimin, sömürünün, yoksulluğun sistemleştiği; kapitalizmin, kadın ile kurduğu ‘ucuz emek-kutsanmış anneli’ ilişkisinin neoliberal politikalarla tüm dünyada yeni kölelik koşullarının dayatıldığı bu dönemde, kadının varoluş mücadelesi çok daha anlamlı bir hale gelmiştir. Hep birlikte sesimizi yükseltmek, demokratik, özgür ve eşit bir dünya kurabilmek, aşağıdaki taleplerimizi haykırmak için mücadelemizi yükseltelim.

TALEPLER

Kadın istihdamının önündeki engellerden olan bakım hizmetleri kadının üstünden alacak özel politikalar uygulanmalıdır.

Salgın döneminde, artan kadın işsizliğini azaltacak istihdam politikaları hızla hayata geçirilmelidir.

Kadın istihdamında tek seçenekmiş  gibi sunulan esnek-güvencesiz ve kayıt dışı çalıştırmaya son verilmeli, güvenceli iş, güvenli yaşam koşulları sağlanmalıdır.

Kadınlar regl döneminde en az iki gün ücretli izinli sayılmalıdır.

Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.

Kadını eğitimden, istihdamdan, yaşamdan koparan, çocuk yaşta evliliklerin hızla artmasına yol açan 4+4+4 eğitim sistemi hemen iptal edilmelidir.

8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalıdır.

İstanbul Sözleşmesi tartışmasına son verilmeli, sözleşme ve 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır.

COVID-19 aşısı en kısa sürede yaygın ve ücretsiz uygulanmalıdır.

Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var!

Paylaş

İlgili Yazılar