Kadın mücadelesinde emsal karar

Anayasa Mahkemesi (AYM), Mersin’de İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına ve kadın cinayetlerine karşı yapılan eylemlerde kadınlara kesilen cezaların hak ihlali olduğu kararına vardı.

Haber- Gamze Şimşek

İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması ve kadın cinayetlerine karşı sokağa çıkarak tepki gösteren Mersin Kadın Platformu, kent genelinde birçok kez eylem gerçekleştirmiş, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak kadın cinayetlerine karşı ses yükselten kadınlara, 2020 yılından bu yana yaptıkları eylemler gerekçesiyle birçok kez para cezası kesilmiş ve mücadeleleri engellenmeye çalışılmıştı. 21 Temmuz’da Pınar Gültekin’in katledilmesi üzerine yapılan eylemde beş kadına Kabahatler Kanunu’ndan toplam 960 TL, 5 Ağustos’ta İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak için yapılan eyleme katılan 12 kadına 1593 sayılı Umum Hıfzısıhha Kanunu’na uymamaktan 3 bin 150 TL, 18 Ağustos’ta izinsiz basın açıklaması yapmak veya katılmak gerekçesiyle altı kadına 392’şer TL, 20 Mart’ta yine 1593 Sayılı Kanun’a muhalefetten altı kadına 3 bin 469 TL, 27 Mart’ta 1593 Sayılı Kanun’a muhalefetten 12 kişiye para cezası kesilmişti. Platformun, Türkiye’nin 20 Mart 2021’de Cumhurbaşkanlığı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğinin duyurulduğu günden bu yana tuttuğu İstanbul Sözleşmesi Nöbeti nedeniyle ise kesilen para cezasının toplamı 120 bin TL’yi geçmiş ve cezaların hepsi AYM’ye taşınmıştı. Öte yandan kadınlar, cezalara karşı da birçok kez eylem gerçekleştirmiş, ve ceza makbuzlarını sergileyerek bu cezaların kendilerini yıldırmayacağını vurgulamıştı.

Cezalar hak ihlali kabul edildi

Geçtiğimiz günlerde kadın mücadelesi için önemli bir gelişme yaşandı. İlki 2020’de yapılan itiraz başvuruları AYM tarafından sonuçlandı. AYM, kadınlara verilen cezaların hak ihlali olduğuna karar verdi. Kararda, Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine değinilerek, basın açıklaması adı altında yapılan toplantıların idarece alınan tedbirlere zarar verdiği, kamu düzenini bozduğu ya da bu minvalde ciddi bir tehlike doğurduğu yönünde herhangi bir değerlendirme de yapılmadığını belirtildi.

“Mahkemenin gerekçesi yeterli değil”

İdare ve derece mahkemelerinin; başvurucuların katıldığı basın açıklamasının kamu düzenini bozduğunu veya bozma tehlikesi ortaya çıkardığını somut olayla bağlantılı ve yeterli bir gerekçe ile ortaya koyamadığı ifade edilen kararda, “Ne idare ne de mahkemeler basın açıklaması yapmak isteyen grubun olaysız dağıldığını göz önüne almıştır. Yine somut olayda kolluk kuvvetleri veya idare tarafından bir müdahale yapılması gereği duyulmamış, başvurucular hakkındaki idari para cezaları olay sonrasında kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenmiştir. Her ne kadar başvurucuların ilgili makamlar tarafından verilen emirlere uymamaları nedeniyle suçlu bulunmaları mümkünse de kamu makamlarının ve mahkemelerin barışçıl biçimde yapılan toplantıya katılan başvurucuların barışçıl şekilde gösteri yapma hakları ile yerel makamların kamu düzenini koruma hakkı arasındaki dengeyi sağlama yükümlülükleri devam etmektedir” denilerek Mersin Sulh Ceza Hakimliklerince de idari para cezası karar tutanağıyla tesis edilen idari yaptırım kararlarının sırasıyla kaldırılmasına başlandı.

“Ekonomik şiddet boyutuna vardı”

Konuyla ilgili konuşan Mersin Kadın Platformu üyesi Avukat Ezgi Özkan, Mersin Kadın Platformu bileşeni kadınların barışçıl olarak toplanıp, idare tarafından hukuka aykırı şekilde düzenlenen idari para cezası tutanakları yoluyla yaptırımla karşılaştığını belirtti. Oysa kamu düzenini tehdit edecek herhangi bir olay yaşanmadığını, aksine kadına yönelik şiddete karşı anayasada güvence altına alınan protesto hakkının kullanıldığını vurgulayan Özkan, “Söz konusu idari para cezaları, birden çok eylemde birden çok kadına birden çok kez kesilerek ekonomik şiddet boyutuna varmış olup kadınları alandan uzaklaştırma amacı taşıyan bu müdahale, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bağlamında caydırıcı niteliktedir” dedi.

“Emsal niteliğinde”

Kararın kadın mücadelesi açısından emsal nitelikte olduğunu belirten Özkan, “Sonuç olarak AYM ihlal tespitinde bulunmuş, yeniden yargılama yoluyla tüm bu hukuksuz kararlar ortadan kaldırılmasını sağlamıştır. Hukuki mücadele sonucunda elde edilen emsal nitelikli bu kararla birlikte, kazanımlarımızı korumaya ve buradan geriye düşmemeye kararlı olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyoruz” ifadelerini kullandı.

Paylaş

İlgili Yazılar