Kadın üniversitesi ‘makbul kadın’ projesidir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ülkemde de bunun adımlarını atacağız” dediği kadın üniversitesi 2021 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında resmileşmişti. Kadınlardan büyük tepki alan bu karara ilişkin konuşan Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden Gülşah Şahin, “Kadın üniversitesi projesi ‘makbul kadın’ yetiştirme projesidir” dedi.

Haber: Fatoş Sarıkaya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019 yılında G-20 zirvesi için gittiği Japonya’da Mukogawa Kadın Üniversitesi’nden fahri unvanlık aldığı sırada “Kadın üniversitelerini incelemek suretiyle ülkemde de bunun adımını atacağız” demişti ve 2021 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programına girerek resmi gazetelerde yayımlanmıştı. Kadınları birbirinden ayrıştırarak ‘makbul kadın’ anlayışının oluşturulduğunu söyleyen kadınlar, bu projeye karşı tepkilerini günden güne yükseltiyor.

“Kadın üniversitesi, kadın düşmanı bir model amaçlıyor”

Kadın+ düşmanı iktidarların üniversitelerde gerici, dinci, kadın düşmanı bir model amaçlayarak kadın üniversitesi açtıklarını belirten Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi Gülşah Şahin, “Japonya’daki kadınların ‘nitelikli ev hanımları’ olabilmeleri için diplomalı annelik, eşlik üzerinden açılmış üniversiteler olan kadın üniversiteleri bugün de aynı aklın ürünüdür. Tam olarak bu yüzden kadın üniversitesi projesi ‘makbul kadın’ yetiştirme projesidir diyebiliriz. Bulduğu her fırsatta kadınların kazanılmış haklarına saldırarak kadın düşmanlığı üzerinden kendini var eden AKP için esasında hiç de şaşırtıcı olmayan bir proje kadın üniversiteleri.” diye konuştu.

Kadın üniversiteleri gibi kadınları toplumsal alandan izole edecek bir modelin kabul edilemez olduğunu söyleyen Gülşah Şahin, AKP’nin siyasal İslamcı politikalarını genç kadınlara bir türlü kabul ettiremediğini dile getirdi. Çareyi kadın üniversitelerinde aradıklarını ifade eden Şahin, “Üniversitelerde hedeflediği kitleye bir türlü ulaşamadığı için çeşitli baskı mekanizmalarını deneyen saray rejimi, bu kez de çareyi kadın üniversitelerinde arıyor. Bunu yaparken de AKP’nin karşısında çok büyük bir tehdit konumunda olan üniversiteli kadınları hedef alarak yapıyor. Üniversitelerde kadınlar kısmi de olsa özgürleşebilecekleri alan yaratıp iktidarın dayatmaya çalıştığı dinci-gerici zihniyeti reddeden, feminist bir yaşam kuruyorlar. Üniversiteli kadınları hedef almasının esas nedeni kendi siyasal islamcı politikalarını genç kadınlarda bir türlü kabul ettirememesi ve üniversiteli kadınların ‘makbul kadın’ sınırlarını kabul etmemesidir.” dedi.

“Kadın üniversitesi istemiyoruz!”

 ‘Kadın üniversitesi istemiyoruz’ kampanası ile Türkiye’nin bir çok kentinden kadınların örgütlendiğini söyleyen Gülşah Şahin sözlerine şöyle devam etti: İstanbul, İzmir  ve Ankara’da eylemler gerçekleştiren birçok üniversiteli kadın örgütünün dahil olduğu bir kampanya. Kadın üniversitesinin AKP’nin kendi kadın kadrolarını yaratabilmesi ve üniversiteli kadınların ‘makbul kadın’lara dönüşebilmeleri için hazırlanmış bu projeye karşı olan herkes bu kampanyaya dahil olabilir. Bizler de Üniversiteli Kadın Kolektifi olarak feminist üniversite talabimiz bugün için en net talebimiz diyebiliriz.Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı,erkek akılla bilgi üretilmeyen; eşit,özgür,güvende olduğumuz üniversiteler istiyoruz. Bunun da ancak üniversitelerin feminist bir dönüşüm geçirmesiyle sağlanabileceğini düşünüyoruz. Kayyum rektör Melih Bulu’ya söylediğimiz sözü bir kez daha tekrar edelim, ‘Kayyumlar gidecek, kadın+lar kalacak. Feminist üniversite memleketin dört bir yanına yayılacak!’

Paylaş

İlgili Yazılar