Kadınlar ve LGBTİ+’lar 1 Temmuz’da İstanbul Sözleşmesi için hayatı durduracak

İstanbul Sözleşmesi’nin 1 Temmuz’da sona ermesi kararını tanımadıklarını belirten Mersin Kadın Platformu bileşenleri 1 Temmuz’da sokakta olacaklarını duyurdular.

‘İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz’ nöbet eyleminin 8. haftasında kadınlar; 1 Temmuz’da sokakta olacaklarını belirterek, herkesi İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için seferberliğe çağırdı.

“Türkiye 1 Temmuz’da sözünden döndüğünü tüm dünyaya ilan edecek”

Her Çarşamba günü Özgecan Aslan Meydanında nöbet eylem gerçekleştiren Mersin Kadın Platformu bileşenleri, kadınların mücadelesi sonucu imzalanan ve meclis kararı ile yürürlüğe giren uluslararası bir sözleşmeden tek adamın kararı ile çıkılamayacağını ifade etti. Yapılan basın açıklamasında platform adına konuşan Şerif Kılıç, Gezi direnişinin 8. Yıldönümü olduğunu hatırlatarak “Biz kadınlar ve LGBT+’lar her direnişte yerimizi aldığımız gibi gezide de sokaklardaydık çünkü hayatımız ve haklarımız müdahale altındaydı. Biliyorduk ki yaşamlarımız ve doğamız tehdit altındayken yerlerimizde oturamazdık. Gezinin hala devam eden onurlu direnişinin üzerinden 8 yıl geçti? Biz kadınlar ve LGBT’lar hala sokaklarda ve hala haklarımız için mücadele etmeye devam ediyoruz.” dedi.

İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Avrupa Konseyi’ne yapılan bildirimden itibaren üç aylık sürenin 1 Temmuz’da dolduğunu ve Türkiye’nin bir zamanlar ilk imzacısı olmakla övündüğü sözleşmeden ilk çekilen ülke olacağını söyleyen Şerife Kılıç “1 Temmuz’da toplumsal cinsiyet temelli şiddeti önleme, kadınların ve LGBTİ+’ların eşit yaşama hakkını güvence altına alma sözünden geri döndüğünü tüm dünyaya ilan edecek. Yaşamlarımıza yönelen bu saldırı karşısında dayanışmamızı ve mücadeleyi yükseltiyoruz. Karşımıza çıkan polis barikatlarına, tehditlere, yasaklara, para cezalarına rağmen itaat etmiyoruz. Bu karar kadınlar için hükümsüzdür, tanımıyoruz.” dedi.

“Kadın düşmanlarının kararlarına itaat etmeyeceğiz”

İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını gayrimeşru bir karar olarak gördüklerini ifade eden Kılıç şunları söyledi: İktidarı bu gayrimeşru kararı aldığına pişman etmek için itaatsizliğimizle sokaklarda olacağız, bulunduğumuz her yerden sesimizi yükselteceğiz. Eşit yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Hayatlarımızı ve kararlarımızı yok sayanlara bir kez daha her yerden ilan edeceğiz: Kararınızı da kadın düşmanı iktidarınızı da tanımıyoruz. İtaat etmiyoruz ne 1 Temmuz’dan önce, ne 1 Temmuz’dan sonra!

Devletin, Adalet Bakanlığı’nın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, Sağlık Bakanlığı’nın, yerel yönetimlerin ve özel sektör dâhil olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların İstanbul Sözleşmesi’ni uygulama yükümlülüğünü hatırlatıyoruz. Herkesi de İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için, sözleşmenin temelini oluşturan toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmesi için seferberliğe çağırıyoruz! Nasıl bu sözleşmeyi mücadelemizle var ettiysek, sözleşmenin esasının hayata geçirilmesi de hem 1 Temmuz’a kadar, hem 1 Temmuz’dan sonra bizim elimizde. Nasıl mı?

  • Evden, okuldan, işyerinden, sokaklardan başlayarak her yerde hep birlikte eşitsizliğe karşı mücadele edelim, bizi eşitsizliğe mahkûm eden cinsiyetçi, homofobik ve transfobik yargıları değiştirelim, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunalım.
  • Kadına yönelik şiddete, ev içi şiddete ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin her türlü biçimine kayıtsız kalmayalım; erkek şiddetine karşı dayanışmamızı büyütelim. Her türlü erkek şiddeti karşısında mücadele edelim.
  • Ayrımcılığa karşı çeşitliliğimizle mücadele edelim. Erkek şiddetine uğrayan kişinin diline, dinine, kıyafetine, ırkına, medeni durumuna, vatandaş olup olmamasına, sınıfına, cinsel yönelimine, cinsiyet kimliğine göre ayrıştırılmasına izin vermeyelim.
  • Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddete maruz bırakılanları hiçbir delil şartı aramaksızın ivedilikle korumakla yükümlü olan, şiddet faillerini etkin şekilde yargılamak zorunda olan devletin İstanbul Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi için harekete geçelim.
  • 1 Temmuz’a kadar bulunduğumuz her yerde sokakta, işyerlerimizde, mahallelerimizde İstanbul Sözleşmesi’nin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin kadınlar ve LGBTİ+lar için neden bir hayat mücadelesi olduğunu anlatmak, bize şiddet uygulayan erkeklere ve iktidara karşı olanca itaatsizliğimizle büyük bir kadın mücadelesi örgütlemek ve sahip olduğumuz gücü ortaya çıkarmak için tüm yaratıcı eylem biçimlerimizi, araçlarımızı seferber edelim, kadın dayanışmasıyla örgütlenelim.

Hayat bizim, karar bizim, İstanbul Sözleşmesi bizim! Vazgeçmiyoruz. 1 Temmuz’a kadar sokakta, bulunduğumuz her yerde Sözleşmeyi anlatıyoruz. 1 Temmuz’da itaatsizliğimizle hayatı durduruyoruz. Sokakta buluşuyoruz.

Paylaş

İlgili Yazılar