Kadınlar hem hayatı hem de barışı savunmakta ısrarcı

1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliğinde söz alan Mersin Kadın Platformu, patriarkal kapitalist devletlerin ayrıştırıcı politikalarına karşı kadınların mücadele edeceğini vurgulayarak “Bizi ölüme hapsettiğiniz sınırları ve kadın düşmanı politikalarınızı tıpkı barikatlarınızı aştığımız gibi aşacak ve kadın mücadelesini büyüteceğiz.” ifadelerini kullandı.

Haber- Fatoş Sarıkaya


İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) çağırıcısı olduğu 1 Eylül Dünya Barış Günü yürüyüşüne Emek ve Demokrasi Platformu ile Mersin Kadın Platformu bileşenleri katıldı. Kushimoto Sokağında barış için bir araya gelenler “Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve insan hakları için barışa ihtiyacımız var” yazılı pankartı taşıyarak sık sık “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Saray savaş halklar barış istiyor”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Nefrete inat yaşasın hayat” sloganları atarak Özgecan Aslan Meydanına kadar yürüdüler. Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda yürüyüşü sonlandıran platform bileşenlerinin temsilcileri, kurulan serbest kürsüde taleplerini dile getirdiler.


“Erkeklerin savaşı biz kadınlara ölüm getiriyor”

Yapılan serbest kürsüde Mersin Kadın Platformu adına konuşan Ayşegül Göçmen; savaşların en çok kadın ve çocukları etkilediğini söyleyerek, “Savaşlar bizim için ekonomik kriz demek. Savaşlar bizim için erkek ve devlet şiddetinin artması ve biz kadınların tüm bunlar karşısında korunmasız kalması demek. Aynı savaşlar bizim için evinden, ülkesinden ayrılmak ve mülteci olmanın yarattığı birçok dezavantajın ilk etkilerinin kadınlar ve çocuklar üzerinde görülmesi demek. Erkeklik ve devlet krizi yaşayan bir avuç erkek tarafından çıkartılan savaşlar, biz kadınlar ve çocuklar için güvencesiz yaşam, beden ve emek sömürüsü, eğitimsizlik ve ölüm anlamına geliyor.” dedi.


“Afganistan’da kadınlar ölümle burun buruna”


Taliban yönetiminin Afganistan’daki kadın ve LGBTİ+’lar için büyük tehdit olduğunu da hatırlatan Göçmen, “Bu yıl 1 Eylül’ü iktidarın şiddet söylemleri ve şiddeti meşrulaştırma çabaları, İstanbul Sözleşmesi’ne ve LGBTİ+’lara yapılan saldırılar, her gün aldığımız kadın cinayet haberleri ve bedenimiz, emeğimiz ve aşklarımıza yapılmak istenen müdahaleler ile karşılıyoruz. Çok uzağa gitmeye gerek yok emperyalist devletlerin çıkarcı politikaları yüzünden Afganistan’da Taliban yönetiminden kaçamayan onlarca kadın ölümle burun buruna. Binlerce kadın göç ve göçün getirdiği onlarca sorun karşısında çaresiz.” diye konuştu.


“Sizler savaş dedikçe biz barış demekten vazgeçmeyeceğiz”


Patriarkal devletlerin ayrıştırıcı politikalarına karşı kadınlar olarak yaşamı ve barışı savunacaklarını belirten Ayşegül Göçmen şunları söyledi:
Her yerle savaş halinde olduğunuz gibi doğa ile de savaş halindesiniz. Doğayı talan eden politikalarınızın sonu hastalıklar, doğa afetleri ve hızla büyüyen ekolojik yıkımlar demek. Çünkü yine biliyoruz ki ekolojik yıkımlar bizim için açlık, şiddet ve ölüm demek. 1 Eylül vesilesi ile bir kere daha söylüyoruz ki; patriarkal kapitalist devletlerin ayrıştırıcı, ırkçı politikalarına karşı yan yana durarak mücadele etmeye ve dayanışmamızı büyütmeye devam edeceğiz. Bizi ölüme hapsettiğiniz sınırları ve kadın düşmanı politikalarınızı tıpkı barikatlarınızı aştığımız gibi aşacak ve kadın mücadelesini büyüteceğiz. Sizler savaş dedikçe biz barış demekten vazgeçmeyeceğiz. Hayatlarımızı savunduğumuz gibi barışı da savunuyoruz!

Paylaş

İlgili Yazılar