‘Hema Hema Jin Elizabeth’ oyunu Mersin’de sahnelendi

Amed Şehir Tiyatrosu, Dario Fo’nun Kürtçe’ye çevrilen “Hema Hema Jin Elizabeth” adlı oyunuyla tiyatro severlerle buluştu.Amed Şehir Tiyatrosu Mersin’de seyircisiyle buluştu. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre Salonu’nda oynanan “Hema Hema Jin Elizabeth” (Neredeyse Kadın: Elizabeth) oyunu seyirciler tarafından büyük ilgi ve coşku ile izlendi. Yazar Dilawer Zaraq, İtalyan oyun yazarı Dario Fo’nun “Neredeyse Kadın: Elizabeth”  oyunu “Hema Hema Jin Elizabeth” adıyla Kürtçe’ye çevirdi. Amed Şehir Tiyatrosu’nda bu akşam seyirciyle buluşan oyunun yönetmenliğini Amed Şehir Tiyatrosu oyuncusu Berfin Emektar yaptı. Seyirciyi güldüren oyun bitiminde oyuncular ayakta alkışlandı. Paylaş

Paylaş
Devamını Oku

Cinsel Şiddetten Hayatta Kalanlar için Onarım Kılavuzu

“Cinsel Şiddetten Hayatta Kalanlar için Dönüştürücü Onarıma ilişkin Kılavuz İlkeler” yayını; Dicle Çakmak’ın çevirisiyle Demokrasi, Barış ve Alternatif Politikalar Derneği’nden çıktı. Impunity Watch Guatemala Ofisi’nin Toplumsal Cinsiyet Programı kapsamında hazırlanan “Cinsel Şiddetten Hayatta Kalanlar için Dönüştürücü Onarıma ilişkin Kılavuz İlkeler” yayını, çatışmada cinsel şiddet için dönüştürücü onarıma odaklanıyor. Cinsel şiddet vakalarında dönüştürücü yaklaşım Çatışmalar sırasında gerçekleşen cinsel şiddet vakaları için onarıma yönelik dönüştürücü yaklaşımı inceleyen bu klavuz, Kadınların ve Kız Çocuklarının Başvuru ve Onarım Hakkına ilişkin Nairobi Bildirgesi (2007) ile ortaya çıkmıştı. Bu bildirge, “onarımın, sosyo-kültürel adaletsizliklerin ve kadınlarla kız çocuklarının yaşamlarını şekillendiren politik ve yapısal eşitsizliklerin çatışma sonrası dönüşümünü yönlendirmesi…

Paylaş
Devamını Oku

17.Kadın Kadına Öykü Yarışması: “Nasılsın?”

Kaos GL’nin 17. Kadın Kadına Öykü Yarışması’na başvurular başladı. Bu senenin teması “Nasılsın?” Kaos GL Derneği’nin her yıl farklı temalarla düzenlediği Kadın Kadına Öykü Yarışması’nın çağrı metnini Karin Karakaşlı kaleme aldı. Yarışma duyurusu şöyle: Hâl hatır sormanın, karşındakinin nasıl olduğunu samimiyetle merak etmenin ne derece politik bir eylem olduğunu anlamak ömrün ileri zamanlarına denk geliyor. İyiyken, şen sofralar varken herkes yanında ne de olsa. Ve “Nasılsınız?” sorusu “İyiyim teşekkürler, siz nasılsınız?” kalıbı eşliğinde  “Hadi artık sadede gelsek” şeklinde bir iç monologla devam eden, kibar bir açılış ifadesi günün sonunda. Ya o…

Paylaş
Devamını Oku

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Eleştirmen Yazar Nurdan Gürbilek’in

MTSO öncülüğünde 14 yıldır sürdürülen ‘Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne bu yıl, Eleştirmen ve Yazar Nurdan Gürbilek değer görüldü. Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek ve ulusal ölçekte bir verime dönüştürmek, edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) girişimiyle 2007 yılında başlayan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün 14’üncüsü düzenlendi. Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmasını sağlamak adına aralıksız düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek edebiyat ödülünün bu yılki sahibi Eleştirmen Yazar Nurdan Gürbilek oldu.  Bu yıl Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Değerlendirme Kurulu; Celâl…

Paylaş
Devamını Oku

‘İçinde Ateşe Yakın Bir Şey Olan Kadın’lar

Mine Söğüt’ün “Size kadınlıkla lanetlenmiş bir varoluş hezeyanı anlatacağım.Sizi saçlarının ve ayaklarının ucu arasında olup biten şeylerden ibaret,doğurmaya mahkum,çocuklarını kaybetmekle mühürlü,yalnız, yapayalnız bir kalabalıkta dolaştıracağım.İçlerine açılan kapıların arkasına saklanmış kadınların delirerek bedenlerinden dışarı açtıkları pencerelerden bakacağım.O pencerelerden tekrar ve tekrar ve tekrar kendimi aşağı atacağım.” cümleleri ile başlayan kimisinin içine çekilerek ‘delice’ okuduğu, kimisinin kasveti betimleyişinin içinde kaybolduğu yirmi bir hikayelik delilik. Var oluş kabusları. Kimin var oluş kabusları? Kimin delilikleri? Benim, bir de senin. Bu kitabı ilk okuduğumda hissettiklerim ile seneler sonra şu yazı öncesi okuduğumda hissettiklerim arasındaki farklılıklar…

Paylaş
Devamını Oku

‘Ahlak Belanızı Versin’ atölyesi Mersin’de

Yazar Mine Söğüt, şehir şehir gerçekleştirdiği ‘Ahlak Belanızı Versin’ atölyesi kapsamında Mersin’e geliyor. Toplum tarafından kabul edilmiş ve kutsanmış genel ahlak algısının konuşulup tartışılacağı atölye 23-24 Ekim tarihleri arasında Sokak Kitap ve Kahve Evi’nde gerçekleştirilecek. 20 kişilik kontenjanla sınırlandırılan etkinliğin katılım ücreti ise 250 tl. Atölye içeriği ile ilgili metin şu şekilde: Ahlak Belanızı Versin, toplum tarafından kabul edilmiş ve kutsanmış genel ahlak algısının otopsisidir. Farklı zamanlara ve alanlara ait medya haberlerinden ve yazılarından yola çıkarak yapacağımız bu otopside, toplum tarafından kabul edilmiş ve kutsanmış genel ahlak algısını masaya yatıracağız. Gündelik hayatımızda basın yoluyla karşımıza çıkan farklı metinleri çözümleyeceğiz ve kolektif ahlak algımıza dair her birlikte zorlu bir deşifrenin peşine düşeceğiz.

Gazeteci- yazar Mine Söğüt, şehir şehir gerçekleştirdiği ‘Ahlak Belanızı Versin’ atölyesi kapsamında Mersin’e geliyor. Toplum tarafından kabul edilmiş ve kutsanmış genel ahlak algısının konuşulup tartışılacağı atölye 23-24 Ekim tarihleri arasında Sokak Kitap ve Kahve Evi’nde gerçekleştirilecek. 20 kişilik kontenjanla sınırlandırılan etkinliğin katılım ücreti ise 250 tl. Atölye içeriği ile ilgili metin şu şekilde: Ahlak Belanızı Versin, toplum tarafından kabul edilmiş ve kutsanmış genel ahlak algısının otopsisidir. Farklı zamanlara ve alanlara ait medya haberlerinden ve yazılarından yola çıkarak yapacağımız bu otopside, toplum tarafından kabul edilmiş ve kutsanmış genel ahlak algısını masaya…

Paylaş
Devamını Oku

Kadın senaristlerin yüzde 63.4’ü ayrımcılığa maruz bırakılıyor

Kadın senaristlerin yüzde 63.4’ü çalıştığı işlerde cinsiyet ayrımcılığına maruz bırakıldığını belirtirken yüzde 49.5’i erkeklere kıyasla kendilerine daha fazla angarya iş yüklendiğini söylüyor. SenaristBir Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, ‘Kadın Senaristler Mesleki Cinsiyet Ayrımcılığı Raporu’nu yayınladı. Buna göre, senarist kadınların önemli bir kısmı, çalıştıkları yazar gruplarında sürekli olarak, erkeklerin talep edilmeyen akıl vermelerine (mansplaining) maruz kalıyor. SenaristBir Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı Zehra Çelenk, komisyon üyeleri Çağrı Kara, Duygu Ertekin, Ezgi Özcan, Şahika Çakırca ve Yıldız Bilgin Bayazıt’ın hazırladığı ‘Kadın Senaristler Mesleki Cinsiyet Ayrımcılığı Raporu’na, Prof. Dr. Meral Özbek ve Doç. Dr. Sevilay…

Paylaş
Devamını Oku

Operadaki yeni hayalet: Cinsiyetçilik

İngiltere’deki The Royal Opera’da yapılan araştırmaya göre dünyanın en popüler operalarının çoğu kadın düşmanlığı ve cinsiyete dayalı şiddetle dolu. İngiltere’nin en önemli opera kurumu olan The Royal Opera’da yapılan cinsiyetçilik araştırmaları çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Görünen o ki, dünyanın en popüler operalarının çoğu kadın düşmanlığı ve cinsiyete dayalı şiddetle dolu ve sahne arkasındaki kadınlar için de durum pek parlak değil. Prodüksiyonlarda başta yönetmenlik olmak üzere tüm önemli roller erkeklerin hakimiyetinde. The Royal Opera analizlerine göre; öncesinde 2022 yılına kadar yeni opera prodüksiyonlarındaki kreatif ekiplerin yüzde 50’sini kadınların oluşturacağına söz veren…

Paylaş
Devamını Oku

WMM’den Ücretsiz Sanal Film Gösterimleri: Afgan Kadınların Sesi

Kadın yönetmenleri ve yapımcıları destekleyen Women Make Movies (WMM), Afganistan ile ilgili birbirinden güzel filmin yer aldığı bir seçkiyi kısa süreliğine ücretsiz olarak sanal gösterimlere açtı. Kuruluşundan beri, 45 yılı aşkın süredir, kadın yapımcıları ve yönetmenleri destekleyen, farklı, çeşitli ve kapsayıcı bir film yapımı ortamı hazırlamayı hedefleyen Women Make Movies (Kadınlar Film Yapar), kadınlar tarafından yapılan ve kadınlar hakkındaki bağımsız filmlerin dünyanın önde gelen dağıtımcılarından biri. Tarihsel olarak görmezden gelinen sesleri yükseltmeye çalışan ve ana akım medyaya meydan okuyan WMM, Taliban’ın Afganistan yönetimini ele geçirmesinin ardından, dağıtımcılığını yaptığı bölge ile…

Paylaş
Devamını Oku

‘Çatlak’ derin, sızıntı büyük

Geçtiğimiz Salı akşamı Tiyatro Sardunya ve ekipten Duygu Şahlar’ın emeği ile ortaya çıkan ‘Çatlak’ oyunu ikinci kez Mersin’de sahnelendi. Oyunun duyurusunu gördüğüm an ikinci kez izleme isteğinde tereddüt etmedim. Sanırım oyuna emek verenlerin söylediği gibi bütün kadınların ortak hikayelerine selam veriyorlar ve ben de payıma düşen selamı almışım. Hayatımızın her döneminde, farklı zaman aralıklarında kendi hikayelerimize dönüp bakarken, onları sesli ya da sessiz dillendirirken içimize sinen cümleler kurmak istiyoruz. Vardığımız noktaya kadar olan hikayelerimizi bazı anlar kahkahalarla bazı anlar ise ağlamaklı olarak anlatabileceğimizi biliyoruz. İşte Ayten Kaya Görgün’ün ‘Çatlak Kızlar…

Paylaş
Devamını Oku