Mersin Kadın Platformu; Çilem Doğan’ın cezasının onanmasını protesto ederek, kararı tüm kadınlara verilmek istenen bir gözdağı olarak nitelendirdi. Yapılan eylemde suçlu erkeklerin cezasızlıkla ödüllendirilirken, yaşamlarını savunan kadınların cezalandırılması eleştirildi.
Şiddet gördüğü eşi Hasan Karabulut’u öldürdüğü gerekçesiyle 15 yıl hapis cezası alan Çilem Doğan’ın cezasının onanması ülke genelinde tepkiyle karşılandı. Öz savunmanın cezalandırılmaması gerektiğini savunan Mersin Kadın Platformu bileşenleri, Doğan’ın ceza almasını protesto etmek için Pozcu GMK Bulvarında bir araya geldi. ‘Öz savunma haktır, cezalandırılamaz. Çilem’e özgürlük’ yazılı pankartın açıldığı eylemde “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Çilem Doğan yalnız değildir”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kadınlar birlikte güçlü”, “Öz savunma haktır, cezalandırılamaz” sloganları atıldı.
“Erkek yargının verdiği bu kararı kabul etmiyoruz”
Mersin Kadın Platformu adına basın metnini okuyan Zübeyde Sadırlı Akpınar, Çilem Doğan’a verilen 15 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasını kabul etmediklerini belirterek, “Yargıtay dün ülkenin dört bir yanında milyonlarca kadının beklediği kararı açıkladı. Katil erkekleri, tecavüzcüleri serbest bırakan erkek yargı yine yaşamını savunan bir kadını cezalandırmayı seçerek bir kez daha şiddet uygulayan erkeklerin sırtını sıvazladı. Cezanın onanmasını kabul etmiyoruz.” diye konuştu.
Çilem Doğan’ın evliliği boyunca şiddet gördüğünü, defalarca kez şikayette bulunduğunu ancak devletin Doğan’ı korumadığı için öz savunma yapmak zorunda kaldığını söyleyen Akpınar, “Çilem Doğan 2016 yılında evli olduğu, yıllarca sistematik olarak şiddetine maruz kaldığı Hasan Karabulut’u öz savunma hakkını kullanarak öldürmüştü. Çilem sayısını hatırlamadığı kadar çok defa devlet kurumlarına başvuru yapmış, 9 kez koruma kararı almasına rağmen yaşadığı şiddet devam etmişti. Kadın cinayetine giden yolda hayatta kalmayı başaran Çilem Doğan için meşru müdafaa hükümlerini uygulamayan Mahkemenin kararı dün Yargıtay tarafından onandı. Şiddete karşı Çilem’i korumayan devlet ölmediği için Çilem’i bir kez daha cezalandırmaya kalktı.” dedi.
“Çilem’i ve birbirimizi savunmaya devam edeceğiz”
Kadınlar olarak ülkenin dört bir yanında erkek adalete karşı meydan okuyamaya devam edeceklerini dile getiren Akpınar sözlerini şöyle sürdürdü:
Nadira’nın, Yeldana’nın, İpekin katillerini, Gülistan’ın faillerini tutuklamayan devlet, Nevin’i, Namme’yi, Çilem’i, Öznur’u, Yasemini cezalandırarak erkeklere ‘şiddet uygulayabilirsin, öldürebilirsin’ derken, kadınlara öldürülsen bile kaderine razı ol diyor. Susup oturmamızı istiyor. Çilem’in de dediği gibi bu kararla bütün kadınlar hapsedilmek isteniyor. Bize reva gördükleri hayatı reddediyoruz. Adeta tüm kadınlara gözdağı verilmek istenircesine verilen bu karara da erkek adalete de ülkenin dört bir yanında sokaklarda meydan okuyoruz. Çilem’in elleri ellerimizde ne pahasına olursa olsun yaşamlarımızı ve birbirimizi savunacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
İstanbul Sözleşmesi’nin hukuksuzca fesh edildiği, 6284’ün uygulanmadığı, erkeklerin cezasızlıkla cesaretlendiriliği koşullarda yaşamlarımızı savunduğumuz her yöntem meşrudur. Özsavunma haktır. Cezalandırılamaz. Çilem’in söylediği gibi biz kadınlar kirpiğimiz yere düşmesin diye omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Kadın mücadelesi kazanacak. Çilem’i dayanışmanın sıcaklığıyla kucaklıyoruz.
