KADINLARDAN GÖZALTINA ALINAN MÜCADELE ARKADAŞLARINA DESTEK

Kadınlar, 25 Eylül’de yapılan iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınan HDP’li siyasetçiler ve ‘İsimsizler Hareketi’nde yer alanlar için dayanışma bildirisi yayımlayarak “Hukuksuzluğun karşısında gözaltına alınan kızkardeşlerimizin yanındayız” dediler.

25 Eylül’de  HDP’li siyasetçi ve ‘İsimsizler Hareketi’ne yapılan gözaltılara karşı 800’ü aşkın  kadın, sosyal medyada dayanışma bildirisi yayımladı. Kürtçe ve Türkçe yayımlanan dayanışma bildirisinin tam metni şu şekilde:

“25 Eylül sabahına hiçbirimize yabancı olmayan biçimlerde gerçekleştirilen gözaltı haberleriyle uyandık. Bir yandan tasfiye operasyonun parçası olarak HDP içerisinde mücadele eden arkadaşlarımız hedef alındı, diğer yandan da “İsimsizler Hareketi” adıyla sosyal medya kriminalize edilmeye çalışıldı. İki operasyonda da kadınlar olarak hayatlarımız için verdiğimiz mücadeleden tanıdığımız ve mücadelelerin tanığı olduğumuz, yeri geldiğinde mecliste ve her yerde sesimiz soluğumuz olan; eşit ve özgür bir yaşamı, haklarımızı beraber savunduğumuz yol arkadaşlarımız aramızdan haksızca, hukuksuzca ve yalanlarla alındı. İnsan değerini hiçe sayan gözaltı koşullarının pandeminin yayıldığı bir dönemde ulaştığı vahim düzeyin farkında olarak arkadaşlarımız için endişeliyiz.

Hukukun talimatla işlediği, kimi hayatların değerli kimilerininse değersiz ve harcanabilir kılındığı bu koşullarda hiçbirimiz güvende değiliz. Kürt halkına yönelik ırkçı saldırıların arttığı, Kürt işçilerin çalışmaya gittikleri yerlerde linçe uğradığı, kucağında çocuğuyla bir kadına atılan tokadın hesabını kimsenin vermediği, Kürt köylüler işkenceyle askeri helikopterden atıldığını beyan ettiği halde o gözleri kıpkırmızı hale getiren şiddeti kimsenin soruşturmadığı, Musa Orhan, Ümit Can Uygun, Fatih Burak Aykul ve sayısız örnekte gördüğümüz ‘doğru kişilerle’ fotoğraf çektirmenin cezasızlık için yeterli olduğu günümüzde adalete güvenimiz kalmadı. Bu düzende ‘nefes alamıyoruz!’

Daha önce aynı kapsamda ifade vermiş, hatta haklarının ihlal edildiği Anayasa Mahkemesi’nce tespit edilmiş, evi, adresi belli kişiler, 6 yıl sonra  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın emriyle ‘kaçma şüphesi’ ve ‘delil karartma ihtimali’ gibi gülünç gerekçelerle, şafak baskınlarıyla gözaltına alındı. Biz bu operasyonun hukuki değil siyasi olduğunu, aynı uygulamaların aylardır kayıp olan Gülistan Doku’yu alıkoydoğu bilinen Zaynal Abarakov için ya da ‘Daha önce de yaptım, bana bir şey olmaz’ diyen Musa Orhan için geçerli olmamasından biliyoruz. İşte bu yüzden susmuyoruz! Ayla, Gülfer, Beyza, Perihan, Bircan, Berfin, Dilek, Emine için gözaltına alınanların her biri için ses çıkarıyoruz:

Bu hukuksuzluğun karşısında, gözaltına alınanların yanındayız! En az 6 milyon insanın iradesini temsil eden HDP’ye saldırıların demokrasi ihtimaline, ‘İsimsizler Hareketi’ kapsamında sosyal medyaya baskının da her türlü itiraza ve muhalefete bir darbe olduğunu görüyoruz. Unutulmasın, bu arkadaşlarımız gözaltı operasyonuyla da mahkeme koridorlarıyla da ilk defa karşılaşmıyorlar. Çünkü ülkede yükselen cinsiyetçiliğe, ırkçılığa, sömürüye, taraflı yargıya, faşizme her zaman karşı durdular ce yine duracaklar. Hep birlikte karşı duracağız.

Bizler; bu metne imza atan kadınlar olarak, demokrasi ve hukukun kadın kurtuluş mücadelesinin de olmazsa olmazı olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla , bu operasyonları ‘yapay gündem yaratma çabası’ olarak değil, gerçek gündemlerinden biri, bir varlık-yokluk meselesi olarak görüyoruz. İktidarın baskı ve sindirmeyi temel araç haline getirdiği politikalarına, tıpkı cinsiyetçiliğe direndiğimiz gibi direniyoruz. Direnmezsek asla nefes alamayacağımızın farkındayız. Siyasetçilerin ve ‘İsimsizler Hareketi’ kapsamında gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Demokrasiyi kazanacağız, gerçek adaleti kazanacağız. Kadınlar olarak eşitliği ve özgürlüğü kazanacağız. Birlikte mücadeleyle kazanacağız.”

Paylaş

İlgili Yazılar

Yorum Yap