Bir zıvanadan çıkma meselesi

Nevin Yıldırım, Gurbet Çetinkaya, Semra Özata, Name Öztürk, Çilem Doğan, Melek İpek… Hayatta kalanlar. Hayatta kalmayı başaranlar. Aslında ölmek değil yaşamak istiyoruz dedikleri ve bunun için mücadele ettikleri için yargılananlar. Çilem Doğan için görülen son duruşmadan sonra tekrar tekrar konuştuğumuz konu; özsavunma. Kadınların her insan gibi en temel hakkı olan yaşama hakkını savunduğu, saldırıyı ve ölümü savuşturduğu, hayatta kalmaya çalıştığı mücadele. Özsavunma en basit tarifiyle bir kişinin kendisini ya da bir başkasını olası tehditlere karşı korumasıyla ilgili aldığı tedbirlerdir. Tam da bu aşamada bu tanımın sınırlarını genişletmek gerekiyor. Daha önce…

Paylaş
Devamını Oku

Melek kanatlı illüstrasyonlarınız

Melek kanatlı illüstrasyonlarınız

Geçtiğimiz haftalarda Pınar Gültekin davasının duruşmalarından biri yapıldı. Duyduğumuz detaylar, failin pişkin ifadeleri, ailesinin muhtemel yalanları ve Pınar’ın ailesinin adaletin sağlanacağına dair inançlarının kırılma anları. En çok o pişkince ikiyüzlülüğün ve nereden alındığını bildiğimiz cüretin sınırsızlığı rahatsız etti sanırım hepimizi. Katilin ‘camı kapatın, bana katil diyorlar. Ben de kadın eylemine katıldım, ben de adalet diye bağırdım’ demesi. Ama asıl konumuz son olarak burada karşımıza çıkan bu katilin savunması için çizdiği yolun hepimize çok aşina olması. Her şiddet vakasında, her kadın cinayetinde, homofobik saldırıda karşımıza çıkan söylemler dizisi hepimizin malumu. ‘Orada…

Paylaş
Devamını Oku

Engellememiş mi o zaman kovuşturmayın savuşturun!

İçinde bulunduğumuz çağ için ağzını açan dijital çağ, milenyum çağı gibi tanımlamalar ya da ön isimler bulabiliyor. Lakin söz konusu insan hakları ihlali, kadına yönelik şiddet ise anti modern uygulamaların zirveye ulaşması bizi şaşırtmıyor.  Ama bunu kanıksamayı ya da buna razı olmayı da kabul etmiyoruz. Özellikle de kanıksamamız beklenen, önem vermememiz gerektiği telkin edilen şiddet biçimleri karşısında hak ve hareket alanımızı genişletmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde, sosyal medyayı aktif olarak kullanan, fenomen haline gelmiş bir kadının İzmir’de dijital şiddet konulu şikayeti ‘profilin herkese açık gizleseydin’ denilerek kovuşturmaya yer yok kararı ile…

Paylaş
Devamını Oku

Biz o ‘namus’u mahkeme salonlarından biliyoruz

Feministler yine vatan haini, yine Türkiye düşmanı oldu. Peki yine nasıl oldu? Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesi ve katliamların arka arkaya gelmesiyle başlayan göç dalgası günlerdir gündemi en çok meşgul eden konulardan biri. Emperyalizm ve dinci gericiliğin yine başrolde olduğu, en çok zararı ise kadınların, çocukların, LGBTİ+ların, sanatçıların, aktivistlerin gördüğü şu durumda buradaki en önemli gündem nasıl farklı biçimlerde, hangi senaryolarda mülteci düşmanlığı yapılabileceği oldu. Daha öncesinde Suriyeli göçmenler üzerinden ilerletilen bu düşmanlık şimdi ise Afganistanlı göçmenler üzerinden ilerliyor. Yıllardır Suriyeli göçmenlerin özellikle ise kadınların, çocukların yaşadığı zorluklarla, ikincil insan…

Paylaş
Devamını Oku

Suça ve faile omuz verenler: Mağdur suçlayıcılık

‘Son dönemlerde artan kadın yönelik şiddet haberleriyle…’ cümlesi ile başlayan birçok yazı, başlık vs. olmuştur. ‘Son dönemler’ dediğimiz bir süreç kısıtlamasının kalmadığı ve sistematik olarak şiddete uğradığımız, öldürüldüğümüz günlerdeyiz aslında. Bu durum en yoğun ve yakıcı haliyle karşımızdayken sosyal medya, gazeteler, kanallar başlıklar ve yorumlarla dolu. Sosyal medya gibi araçlar her anlamda düşüncelerimizi yansıttığımız, dayanıştığımız alanlar olduğu kadar psikolojik, dijital ve sosyal şiddete ile de yüz yüze geldiğimiz yerler oluyor. Kadına ve LGBTİ+lara yönelik şiddetin boyutu bu durumdayken şiddet biçimleri iç içe geçmiş şekilde daha da yıpratıcı olmaya devam ediyor.…

Paylaş
Devamını Oku