Merhaba sevgili okur,2022 güzel gelsin dedik ama maalesef yıla zamlarla giriş yaptık.Yağa, şekere, kahveye, peçeteye…Benzine, motorine, LPG’ye, elektriğe…Her şeye zam!Peki kadınların ’temel ihtiyacı’ olan ‘hijyenik pedlere gelen zamlar ne olacak?Hiç kuşkusuz ki bu olumsuz koşullardan en çok etkilenen kadınlar ve çocuklar.Bazı STK, dernek ve muhalefet partiler, hijyenik pedlere maddi sebeplerden ulaşamama sorununu gündemde tutup, çözümler üretmekte ve temel ihtiyaç olan bu ürünlere uygulanan KDV’nin kaldırılması talebini sık sık dile getirmektedir. En çok da Konuşmamız Gerek Derneği ‘’regl yoksulluğu’’ konusunda çalışmalar sürdürerek, çok sayıda kadına, kız çocuğuna ulaşıyor. İyi ki varlar…Türkiye’nin…
Devamını OkuKategori: Köşe Yazarları
Özsavunma haktır!
“Kendimi savunmasaydım şimdi ben mezardaydım.” Bu sözler tam 47 yıldır sistematik şiddetine maruz kaldığı eşi Osman Efeoğulları’nı kendisine bıçakla saldırdığı anda öldürmek zorunda kalan Gülten Öznur Efeoğulları’na ait. Öznur öldürüleceği anda özsavunma uygulayarak kadın cinayetine giden süreci hayatta kalarak tersine çevirmiş oldu. Aynı Çilem Doğan, Namme Öztürk, Yasemin Çakal, Melek İpek ve özsavunma ile hayatta kalmayı başaran kadınlar gibi. Yaşamını savunan Öznur maalesef aylardır cezaevinde. Çilem Doğan da yıllarca sistematik şiddetine maruz kaldığı Hasan Karabulut’u öldürdükten sonra “ben onu öldürmesem o beni öldürecekti” demişti. Ve mahkemede akıllarımıza, yüreklerimize kazınan o…
Devamını OkuGüvenli mi alanlarımız?
Zar zor kendimi yataktan kaldırıp üstüme öylesine bir şeyler geçirdikten sonra günlerden beri ilk kez kelimenin tam anlamıyla kendimi sokağa atıyorum. Anlamsızca, amaçsızca yürümek belki biraz olsun kafamdaki sesleri susturur diye umuyorum. Tanıdık kimseyle karşılaşmamak için sabahın köründe çıkıyorum. Yüzümü kesen ayaz işe yarıyor ve dikkatim kaynayan düşüncelerimden yüzüme kayıyor. Bir adım bir sonraki adımı getiriyor ve ben sanki günler sonra ilk kez oksijeni hissediyorum. Yılın ilk günleri olması sebebiyle sanırım birçok kişi geçen senenin getirdiklerini ve götürdüklerini bir süzekten geçiriyordur. Ama benim aralığım başka, sanki yıllar önce bir aralık…
Devamını Oku2021 kadın+’ların mücadele yılı oldu
Zor, uzun ve mücadele dolu bir yılı geride bıraktık. Yılın ilk gününden bugününe dek yaşadıklarımızı yazacak olsam mini bir öykü kitabını dolduracak kadar şey yazabilirdim. Mini bir öykü kitabı diyorum çünkü daha kalın bir kitap için gereken kağıdı almaya ne benim param yeterdi ne de onu alıp okumak için sizinki… Zor bir yıldı. Her birimiz için oldukça zor olan bir yıl. Özellikle de kadınlar için. Yıl,a İstanbul Sözleşmesi tartışmaları ve sözleşmeden imzanın çekilmesi ile başladık. Zaten hali hazırda sözleşme yürürlükte fakat etkin ve tam uygulanmazken yaşadığımız hak ve hayat ihlalleri…
Devamını OkuYeni yolların başında, yeni eşiklerde…
İktidarın gücüne karşı Feminist Tahayyül İktidarın en büyük kötülüğü belki de muhalefet etmenin repertuarını da belirleme gücünde yatıyor. Muhalefet etmenin ufku mevcut sorunların sığasına göre daralmış, dağarcığı buna göre sığlaşmış oluyor. (Murathan Mungan, İktidar Çeşitlerinin Etrafında – Devam Ağacı, 2021)[i] Murathan Mungan’ın bu satırlarını okuduğumda, tam da 25 Kasım’ın arifesinde, gözümün önüne eylemlerde öldürülen kadınların resimlerini taşıyışımız geliyor. Sonra sloganlarımız; ‘Öldüren sevgi İstemiyoruz!’, ‘Erkek adalet değil, gerçek adalet!’, ‘Kadınlara değil, katillere barikat!’ … Tespitlerimiz çok gerçek, taleplerimiz çok meşru. Bizler bu cins kırımına, bu yoğun sistemli saldırıya ve katliama karşı…
Devamını OkuYakılacak bir ateş var; hazırsak kelebekler zamanına
25 Kasım, Dominik’te Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadelenin öncülerinden olan Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin diktatöryel sistem tarafından katledildiği tarihtir. Bu yazıya 25 Kasım söz konusu olduğu için günün tarihsel yönlerine bakma ihtiyacı ile başlamak istedim aslında. Sonrasında ise 25 Kasım’a dair konuşabileceğimiz her şey ile devam edilebilir. Tarihçesi, önemi, bizim için ne ifade ettiği… Lakin başka şeyleri anlatmak istiyorum kelebekler zamanına yakışan. 25 Kasım’larda, 8 Mart’larda, 1 Mayıs’larda ya da akla gelebilecek tüm saldırı biçimleri ile karşılaşıldığında kadınların sokaklarda, meydanlarda tüm direngenlikleri ile yerini aldığını ve toplumsal muhalefetin en…
Devamını OkuGüvende değilim, ya sen?
Buna benzer bir hissi en son Özgecan Aslan öldürüldüğü zaman yaşamıştım. Özgecan’ın bir dolmuşta işkence edilerek katledilmesinden sonra uzun süre dolmuşa binerken aklıma ilk gelen şey hep aynı şey olmuştu. Eğer tek başıma ve savunmasız kalırsam ne yaparım? Özgecan’ın ölümü üzerinden yıllar geçti. Ne kadın hareketi aynı yerde artık ne de yaşamak için verdiğimiz mücadele… Yine de bugün bir kere daha düşünmeden edemedim. Bugün bir kadın, daha önce görmediği bir erkek tarafından, sokak ortasında bir kılıçla öldürüldü. Öylesine… Sadece kadın olduğu için… Sadece katil , bir kadını öldürmenin daha kolay…
Devamını OkuBir zıvanadan çıkma meselesi
Nevin Yıldırım, Gurbet Çetinkaya, Semra Özata, Name Öztürk, Çilem Doğan, Melek İpek… Hayatta kalanlar. Hayatta kalmayı başaranlar. Aslında ölmek değil yaşamak istiyoruz dedikleri ve bunun için mücadele ettikleri için yargılananlar. Çilem Doğan için görülen son duruşmadan sonra tekrar tekrar konuştuğumuz konu; özsavunma. Kadınların her insan gibi en temel hakkı olan yaşama hakkını savunduğu, saldırıyı ve ölümü savuşturduğu, hayatta kalmaya çalıştığı mücadele. Özsavunma en basit tarifiyle bir kişinin kendisini ya da bir başkasını olası tehditlere karşı korumasıyla ilgili aldığı tedbirlerdir. Tam da bu aşamada bu tanımın sınırlarını genişletmek gerekiyor. Daha önce…
Devamını OkuMelek kanatlı illüstrasyonlarınız
Geçtiğimiz haftalarda Pınar Gültekin davasının duruşmalarından biri yapıldı. Duyduğumuz detaylar, failin pişkin ifadeleri, ailesinin muhtemel yalanları ve Pınar’ın ailesinin adaletin sağlanacağına dair inançlarının kırılma anları. En çok o pişkince ikiyüzlülüğün ve nereden alındığını bildiğimiz cüretin sınırsızlığı rahatsız etti sanırım hepimizi. Katilin ‘camı kapatın, bana katil diyorlar. Ben de kadın eylemine katıldım, ben de adalet diye bağırdım’ demesi. Ama asıl konumuz son olarak burada karşımıza çıkan bu katilin savunması için çizdiği yolun hepimize çok aşina olması. Her şiddet vakasında, her kadın cinayetinde, homofobik saldırıda karşımıza çıkan söylemler dizisi hepimizin malumu. ‘Orada…
Devamını OkuEngellememiş mi o zaman kovuşturmayın savuşturun!
İçinde bulunduğumuz çağ için ağzını açan dijital çağ, milenyum çağı gibi tanımlamalar ya da ön isimler bulabiliyor. Lakin söz konusu insan hakları ihlali, kadına yönelik şiddet ise anti modern uygulamaların zirveye ulaşması bizi şaşırtmıyor. Ama bunu kanıksamayı ya da buna razı olmayı da kabul etmiyoruz. Özellikle de kanıksamamız beklenen, önem vermememiz gerektiği telkin edilen şiddet biçimleri karşısında hak ve hareket alanımızı genişletmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde, sosyal medyayı aktif olarak kullanan, fenomen haline gelmiş bir kadının İzmir’de dijital şiddet konulu şikayeti ‘profilin herkese açık gizleseydin’ denilerek kovuşturmaya yer yok kararı ile…
Devamını Oku